Ortadoğu’da gerginlikler devam ediyor ve ülkemizi de yakından ilgilendiriyor söz konusu gelişmeler… Astana sürecinde alınan kararlar doğrultusunda ateşkes’in teessüs ettirilmesi, gözetimin devamını sağlamak gayesiyle, silahlı kuvvetlerimiz geçen hafta sonundan itibaren İdlib’e girmiş oldu bilindiği gibi…
Suriye krizinin, toprak bütünlüğünün korunarak çözülebilmesine yönelik atılan bazı adımlar nasıl bir sonuç verecek bunu zaman gösterecektir elbet… Türkiye; Suriye’de yaşanan gelişmelerin geldiği noktada, bu ülkeden Akdeniz’e açılacak bir terör örgütünün vücut bulmaması noktasını dikkate almış bulunuyor, söz konusu böyle bir koridor tehdit oluşturabileceğinden…
Suriye’de yeni gelişmeler yaşanırken, Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunun yol açtığı gerginlikler de tırmanıyor ve özellikle Kerkük’ün bir savaşa sahne olabileceğinin işaretleri var çeşitli ajans haberlerine göre… Haşdi Şabi güçleri ve Peşmergeler arasında silahlı çatışmalar yaşandığı belirtilirken, merkezi Irak hükümeti Ordusunun Kerkük’e müdahale etmesi durumunda, kanlı bir savaşın yaşanabileceği endişeleri taşınmakta…
Gerek Irak, gerek Suriye’nin toprak bütünlüğü; Ortadoğu coğrafyasında yer alan tüm ülkeler için oldukça önemlidir ve her iki ülkenin toprak bütünlüğünü sağlayacak bir formül üretilmediği taktirde, başka ülkelerin toprak bütünlüğünü tehlikeye atabilecek girişimler olması ihtimali yüksek görünmekte…
Etnik bakımdan çok karmaşık olan Kerkük’te olası bir savaşın önlenememesi durumunda ise, oluk gibi kan akacağı olasılığı çok yüksektir maalesef… Yıllardan beri Ortadoğu’da yaşanan kanlı olaylarda binlerce insan yaşamını yitirmiştir ve çıkarlarının mücadelesinden başka bir düşünceleri olmayanların umurunda değil bu feci insanlık dramı… Ruters ajansının haberine göre Irak Ordusunun Kerkük’e müdahalesini önlemek için on binlerce Peşmergenin kente yakın noktalarda konuşlandırılmış olması da, feci bir insanlık dramının daha yaşanmasına sebebiyet verebilecek bir gelişmedir şüphesiz…
Emperyal güçlerin Ortadoğu’daki zenginlikleri uzun yıllar sömürmeye yönelik senaryolarını bertaraf etmek için bölgede yer alan ülkelerce günümüze dek ciddi bir el birliğine girilmediği bir gerçektir ve emperyal güçlerin bölgede diledikleri gibi at koşturabilmelerinin nedeni budur kanımca… Türkiye olarak, bölgede yaşanan olaylardan en çok zarar gören ülke durumundayız ve dış odaklar tarafından başımıza musallat edilen terör örgütleri ile mücadele sürdürmemize rağmen, 3,5 milyon mültecinin de külfetini çekiyoruz aynı zamanda…
Kerkük’ün kan deryasına dönüşmemesini temenni ederken, Allah korusun niyazında bulunuyorum İdlib’e giren kahraman silahlı kuvvetlerimiz mensupları için…