Bıttımın kilosu 200 liraya ulaşmış ve öyle pek kolay-kolay da bulunmuyor. Hani altınla yarışıyor desek pekte mübalağa etmiş olmayız. Neredeyse altının gram fiyatına yaklaşacak. Doğal olarak bıttım fiyatlarını bu kadar uçuran tek neden arz-talep dengesidir. Arz talepten az olunca fiyatların yükselmesi de kaçınılmaz oluyor.
Birkaç yıl önce ürünün bol olduğu bıtım fiyatları oldukça düşmüştü ve fıstığın fiyatlarıyla dengelenmişti. Bu yıl ki fıstık fiyatları ile kıyaslayacak olursak 70-80 lira civarında bir fiyatla bıttım bulabiliyorduk. Ancak son iki yıldır ürün yeterli olmuyor ve bu nedenle fiyatlar çok hızlı bir şekilde yükseliyor.
Aslında bu olayın temel nedeni 70-80 yıl öncesine dayanıyor. Siirt’in fıstığın yaygınlaşmaya başladığı 1950’li yılların ortalarına kadar uzanıyor. O dönemlerde hemen her bağda çok sayıda bıttım ağacı bulunuyordu. Hem merkezde hem de Tillo ile civarındaki köylerde bıttım ağaçları çok yaygındı. Hatta il merkezinde İl Jandarma Komutanlığının arka tarafında bulunan alanda çok sayıda bıttım ağacı, daha doğrusu alanın tamamı bıttım ağaçlarıyla kaplı olduğu için bu alan bıttımlık olarak anılıyordu.
O yıllarda fıstığın getirisinin daha yüksek olması toplama ve bakımının da daha az emek gerektirmesi adeta bir bıttım katliamına yol açtı. Katliam derken ağaçlar kesildi diye bir şey gelmesin akıllara. Bıttım’la fıstık akraba oldukları için birbirlerine aşılanabiliyor. Bu nedenle vatandaşlar daha kısa yoldan gelirlerin arttırmak için bıttım ağaçlarını budayıp fıstık aşıladılar. Bir iki yıl sonra da fıstık ürünü almaya başladılar.
Halen merkez ilçe ile Tillo ve civardaki İkizbağlar, Dereyamaç ve Doluharman gibi köylerdeki yaşlı fıstık ağaçları bıttım’dan dönüştürülen ağaçlardır. Bunların sayısı sanırım on binleri buluyor. Hatta yaşlılar anlatırlardı. O dönemde toprağa düşüp yeşeren bıttım taneleri belleme esnasında kökünden kesiliyordu.
Bütün bunların sonucu olarak başta en kaliteli bıttım’ların üretildiği Çatılı Sinep Köyü olmak üzere her tarafta bıttım ağaçlarının sayısı azaldı. Bugün en iyimser tahminle il genelindeki bıttım ağacı sayısının binlerle ifade edilebileceği belirtiliyor. Elbette ki dedelerimiz bunun böyle olacağını bilselerdi frene basarlardı. Ancak kim bilebilirdi ki?
Fakat bu durum bile tarımda üretimin yılın durumuna göre değil de, yılların ihtiyaçlarına göre hazırlanacak planlarla gerçekleştirilmesinin önemini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hiçbir şey içinde geç değildir. Hemen kollar sıvanmalı ve başta bıttım olmak üzere bütün ürünler için gerekli planlamalar yapılmalı ve çiftçiler buna uygun olarak yönlendirilmelidir.
YORUMLAR