Çevre temizliği gerçekten çok önemlidir. İnsanların temiz olup olmadıklarını yaşadıkları çevrenin durumuna göre değerlendirmek mümkündür. İnanın ki, çevre temizliğine önem vermeyen toplumların iç haytaları da pisliklerle doludur. Ruhu temiz insan, çevresinin temizliğini de ihmal etmez. Çevre temizliğinin, iç temizliğiyle paralel olduğunu arz ettikten sonra, okuyucularımıza birtakım hatırlatmalarda bulunmak isteriz:
“Kendimize, kentimize sahip çıkalım, çevre dostu olalım.”
“Çocuklarımıza temiz bir kent ve çevre bırakalım.”
“Sağlıklı bir yaşam, sağlıklı bir gelecek için kentimizi temiz tutalım.”
“Yaşanabilir bir kent için temiz bir çevre.”
“Temiz bir kent, sağlıklı bir yaşam için yerlere tükürmeyelim.”
Özellikle yerlere tükürmemek konusundaki hatırlatmayla ilgili konuşmak isterim.
Tükürülmesi gereken bunca suratlar varken, yere tükürerek, çevreyi kirletmemiz hiç doğru olur mu. Tükürmemiz gerekirse, öncelikle:
-Bu milleti soyup soğana çevirenlerin yüzlerine tüküreceğiz!
-Kadro satıcılarının yüzlerine,
-Bu milletin içine fitne fesat salanların suratlarına,
-Dini, siyasete alet edenlerin,
-Irkçılık, ayırımcılık yapanların yüzlerine tüküreceğiz!
Sıralarsak, tükürülecek yüzleri yazmağa sütunlar yetmez!
Yazık değil mi, yerlere tükürelim de, hem çevreyi kirletelim, hem hastalıklara davetiye çıkaralım!