29 Ekim 2024 Salı günü Cumhuriyetin kuruluşunun 101. Yılını milletçe büyük bir coşku ve heyecan içinde kutlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti bundan 101. yıl önce bir 29 Ekim günü ilan edilmiş ve adı (TÜRKİYE CUMHURİYETİ) olarak tescillenmiştir. O günün şartlarında Mustafa Kemal (ATATÜRK) isteseydi kendisini Halife, hatta Padişah ilan edebilirdi. Ama o bunu yapmadı. Bu ülkenin güzel insanları için rejimlerin en güzeli olan Cumhuriyeti benimsedi. Hem, cumhuriyetin ilanı, Kurtuluş Savaşının zorunlu bir sonucuydu.
Mustafa Kemal (ATATÜRK) ne Halife, ne de Padişah olmayı istemedi. Oysa her ikisi de kendisine teklif edilmişti. Ancak o, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinden yola çıkarak Cumhuriyetin ilan edilmesini seçti.
Bu asil davranışıyla, Mustafa Kemal (ATATÜRK) din, dil ve etnik köken gözetmeden Anadolu toprakları üzerinde yaşayan herkesi kucaklayıcı bir zihniyetle ve “CUMHURİYET, KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR” ilkesiyle ülkenin birliğini ve beraberliğini ön görmüştü.
Hem, Mustafa Kemal (ATATÜRK) daha öğrencilik yıllarında bile Cumhuriyetin kurulmasını savunuyordu.
Aziz şehitlerin kanlarıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti için (İLELEBET PAYİDAR KALACKTIR) diyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN Cumhuriyeti gençliğe emanet etmesinin ne kadar isabetli olduğu bugün daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Elbette, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu sadece Mustafa Kemal’e maletmek doğru olmaz. Yanında, kendisi gibi cesur, kararlı, yol arkadaşları, silah arkadaşları vardı. (Bir elin nesi var, iki elin sesi var) deyiminde olduğu gibi, Onunla birlikte yürekleri vatan aşkıyla çarpan yol arkadaşlarının da haklarını teslim etmek gerekir. İsmet İnönü’yü, Fevzi Çakmak’ı, Kazım Karabekir’i ve diğerlerini anımsamamak aymazlık olur.
Ancak, şu gerçeği de anımsatmakta yarar vardır. Lider olmak vasfını YÜCE ALLAH çok az sayıda kuluna vermiştir. Herkes lider olamaz. Olsa bile, ATATÜRK’ÜN başardıklarını başaramaz.
29 Ekim günü Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 101. yıldönümünü kutlarken bugüne kadar 12 Cumhurbaşkanı geldi geçti. Acaba, Siirt’in en kalabalık caddesi olan Güres’e çıksak ve yoldan gelip geçenlere gelmiş geçmiş cumhurbaşkanlarından tanıdıklarının adlarını sorsak vatandaşlar bu 12 Cumhurbaşkanından kaçının adını anımsayacaklardır. Biz, bugüne kadar cumhurbaşkanlığı makamında bulunan zevatların adlarını anımsatalım:
KEMAL ATATÜRK,
İSMET İNÖNÜ,
CELAL BAYAR,
CEMAL GÜRSEL,
CEVDET SUNAY,
FAHRİ KORUTURK,
KENAN EVREN,
TURGUT ÖZAL,
SÜLEYMAN DEMİREL,
AHMET NECDET SEZER,
ABDULLAH GÜL VE
RECEP TAYYİP ERDOĞAN.
Şimdi de soralım, Kamuoyu ATATÜRK haricinde acaba bunlardan kaçının adını anımsıyor.
Sonuç itibarıyla şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. ATATÜRK dün de vardı, bugün de var, yarın da varolacak.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti ve yaşasın bu cumhuriyeti ilelebet yaşatacak olan Türk Gençliği.
Cümle okuyucularımızın, hemşerilerimizin ve aziz milletimizin büyük bayramları kutlu ve mutlu, bize rejimlerin en güzeli olan Cumhuriyeti armağan eden ATATÜRK ve silah arkadaşlarının ruhları şadolsun…