Geçmiş yıllarda Siirt’e yaşayan ve lakabı (KEŞMER) yani (SOYTARI) olan biri varmış. İşte, bu kişi bir gün yolda yürürken, onu gören zamanın AĞASI:
-Keşmer herif merhaba! diye takılmış.
Ağanın, (SOYTARI HERİF MERHABA) diyerek takılmasını kendisi için büyük bir iltifat gibi algılayan bu gerçekten soytarı hemen evine koşarak, hane halkını toplamış:
-Biliyor musunuz ne oldu. Çarşıda gezerken beni gören Ağa (ULAN KEŞMER MERHABA) diye iltifat etti. Artık, kıymetimi bilin. Koskoca ağa bile bana (KEŞMER MERHABA) dedi. Bunu bütün mahalleye, hatta şehre yayın. Herkes benim kıymetimi bilsin!
Bizden de, bütün soytarılara merhaba!!
***
Biri iktidar, biri muhalefet yanlısı, biri de tarafsız üç arkadaş sohbet ediyorlardı.
İktidar yanlısı, muhalefetten yana olana:
-Gördün mü bak, sizin belediyeler, milleti nasıl soyuyorlarmış! diye takılmış. Muhalefet yanlısı:
-İktidara mensup belediyelerinin yaptıkları yanında solda sıfır kalır. Rüşvet, vurgun, talan iktidarınızda tavan yaptı diye cevap vermiş. İkisi de, tarafsız olan dostlarının fikrini sormuşlar. Tarafsız dostları cevap vermiş:
-İkiniz de doğruları konuşuyorsunuz. Sizi yalanlamak ne haddime düşer…
***
İki arkadaş sohbet ederken, biri diğerine:
-Senin için, (kılıbık, karısından çok korkuyor) diyorlar! diye takılmış.
Diğeri cevap vermiş:
-Yalan vallahi yalan! Hem, karımdan korkmama bir sebep yok ki. Maaşı alınca kuruşuna dokunmadan gidip eline veriyorum. Evi süpürüyorum, camları siliyorum. Çamaşırı, bulaşığı ben yıkıyorum. Yemeği pişirip, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum. Elbiselerin ütüsünü ben yapıyorum. Artık, karımdan neden korkacağım ki…
***
Geçmiş yıllarda, yüksek tirajlı bir gazetenin patronu, yine o yılların meşhur bir yazarını kadrosuna katmak için anlaşmak istemiş. Yazara, aylık olarak ne kadar istediğini sormuş. Yazar cevap vermiş:
-Yazılar kısa olacaksa, ayda 100 bin TL. uzun olacaksa, 50 bin TL.
Patron şaşırarak:
-Nasıl olur, tam tersini söylüyorsun gibime geliyor deyince, yazar cevap vermiş:
-Uzun yazı ile istediğin konuyu işlemen kolay. Konuyu, kısa yazı ile anlatmak hem daha zor, hem de, okuyucuya bıkkınlık vermez, sonuna kadar okur!
***
Geçmiş yıllarda genç bir şair, yayınevlerinden birine giderek yazdığı şiirleri topladığı defteri editöre verip incelemesini ve mümkünse kitaplaştırılmasını ister.
Editör de, incelemek üzere defteri alır ve bir hafta sonra gelmesini söyler. Bir hafta sonra yayınevine giden şaire, yayınevinin editörü:
-Bunlar, şimdilik kalsın, ileride basarız. Meşhur olman için daha güzel şiirlerin yayınlanırsa, bunlar da o zaman kıymete biner der.
***
Demokrat Partinin (Menderes’in partisi) kurucularından biri anlatmış:
-Köyleri dolaşarak İsmet İnönü’nün aleyhinde propaganda yapıyorduk. İki meydan savaşı kazanmış İnönü için (asker kaçağı) diyorduk, saf vatandaşlar inanıyorlardı.
***
Siirt’te, işlerini takip etmesi için bir siyaset erbabına sıfır araba hediye edildiği dedikodusu yayılınca, gazeteci de bu söylentiyi haber yapmış. Bunun üzerine Savcılık, haberi yapan gazeteciyi ifadeye çağırarak:
-Taksiyi veren müteahhit kim, alan siyasetçi kim! diye sormuş. Gazeteci, bu konuda Şehirde dedikodu dolaştığını, kendisinin de dedikoduyu gündeme getirdiğini, dolayısıyla isim veremeyeceğini söyleyince, Savcı üsteleyerek.
-Taksiyi veren müteahhit (falanca), alan siyaset erbabı (filanca) mı! diyerek, şehirde dolaşan isimlere vakıf olduğunu belirtince Gazeteci cevap vermiş:
-İsimleri ben değil, siz söylüyorsunuz!
TAŞLAMA
LİSE ÖĞRENCİLERİ
AYAKLANDI GÖRÜLEN
DERS ALDILAR BELLİ Kİ
ÜNİVERSİTELERDEN
GENÇLER NE İSTİYORLAR
KULAK VERMEK GEREKLİ
BU GENÇ NESİLDİR BİLİN
ÜLKENİN GELECEĞİ
CUMHURİYET GENÇLERE
EMANET EDİLMİŞTİR
ATATÜRK HİTABEYİ
BUNDAN İRAT ETMİŞTİR
GENÇLER CUMHURİYETE
ELBET SAHİP ÇIKACAK
CUMHURİYET GENÇLERLE
EBEDEN YAŞAYACAK