Kimi AKP’liler yağcılıkta sınır tanımıyorlar. Sayın Erdoğan için (ALLAH’IN SEÇKİN KULU) demeyi ilke haline getirmelerini hoş karşılasak bile zaman-zaman ZIRVA hükmünde söylemlerine de şahit olmuyor değiliz. Hatırlatalım, bir ara AKP’li bir milletvekilinin (Erdoğan’a dokunmak ibadettir) dediği hala akıllardadır. Bir başka milletvekili ise (Erdoğan, Allah’ın bütün sıfatlarını üzerinde taşıyor) diye zırvalamıştı!
Yine Konya’nın Ereğli İlçesi’nde düzenlenen “Sürü Yönetimi Elemanı Benim’’ projesi kapsamında açılan “Sürü Yönetimi’’ eğitim programlarına katılan AKP’li bir milletvekilinin de konuşması sırasında sarf ettiği sözler gündeme bomba gibi düşmüştü. Sözde çobanlık mesleği hakkında konuşan AKP’li Milletvekili:
“Bu meslek peygamber mesleğidir, ekmek kazanma noktasında, emek sarfettiğimiz noktada, sarf ettiğimiz emeğin kutsallığı bakımından bir Başbakan’la çobanın arasında bir fark yoktur, sonuç itibarıyla her birisi toplumun bir ihtiyacını karşılıyor, meseleye bu noktadan bakmamız lazım, her birisinin yokluğu toplumda bir faciaya yol açar, unutmayın ki aslında yöneticilik itibarıyla bir çobanla başbakan arasında fark yoktur. Çünkü biri sürüyü yönetiyor, diğeri halkı yönetiyor’’ diye konuşmuştu.
AKP’li milletvekilinin, Erdoğan’ı çoban’a, milleti koyun sürüsüne benzetmesi, AKP’lilerin vatandaşlara bakış zihniyetlerini göstermek açısından önemli bir göstergedir. İnsanları güdülmeye layık koyun sürülerine benzetmek, topluma yapılabilecek en büyük hakarettir. AKP’liler Sayın Erdoğan’ı kutsaya dursunlar. Biz, konuyla ilgili bazı şairlerin özdeyişleriyle yorumumuzu renklendirelim istedik.
İstiklâl Marşımızın ölümsüz Şairi Mehmet Akif Ersoy’un (UYSAL KOYUN) şiirinden bir beyit sunarak yorumumuza başlayalım:
“Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum!”
Evet, millet olarak karakterimiz budur. Yumuşak başlıyız amma, bizi sürü niyetine kimseler güdemez!
Pir Sultan Abdal’ın:
Uyur idik uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk ses anladık
Sürüye saydılar bizi”
Dizelerinde geçen (koyun olduk) deyiminin anlamı ise bambaşkadır. Manevi bir havaya vurgu yapılmaktadır. Koyun gibi güdülmekten çok UYANARAK DİRİLMEYE işarettir. Şiirin tümü ele alındığında, bahsedilen koyunun, güdülmeye hazır, teslimiyetçi bir koyun değil, hak arayışında bir koyun olduğu anlaşılmaktadır.
Bir de:
Madem çoban değilsin
Ardındaki sürü ne
Beni yardan ayıran
Sürüm sürüm sürüne
Şeklinde söylenegelen türkü sözlerimiz vardır. Bu türküde vurgusu yapılan sürü de AKP’lilerin söyledikleri ve Sayın Erdoğan tarafından sürüldüklerini vehmettikleri koyunlar değildir. Türküde vurgusu yapılan sürü âşık kişilerin gönülleridir. Gönüllerinin, sevdikleri için (Sürüm sürüm sürüldüğüne) vurgu yapılmaktadır.
Hani, bir başka şairin söylediği gibi:
“O gül endam bir al şale bürünsün yürüsün,
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.”
Görüldüğü gibi edebiyatımızda koyunlarla, sürülerle ilgili birçok özdeyişler var amma, hiç biri insanları gerçek anlamda koyun sürüsü yerine koymuyor, bilakis yüceltiyor.
Sözün özü olarak diyeceğimiz şu ki, biz vatandaşlar olarak hiçbir başbakanın veya cumhurbaşkanının sürü gibi yönettiği koyunlar hükmünde değiliz. Amma, milleti sürü; Cumhurbaşkanını, çoban gibi gösteren AKP’liler, kendilerini sürü gibi yönetilmeye layık koyunlar hükmünde görüyorlarsa, ona da söyleyebileceğimiz bir sözümüz yoktur. Sonuç itibarıyla KOYUN SÜRÜLERİNE DÖNÜŞMEK, BAZI TOPLUMLARIN TERCİHİ OLABİLİR!!!.