Bugün KPSS vardı. Açılımı (Kamu Personeli Seçme Sınavı) olan iş bu KPSS, devletin kurum ve kuruluşlarına alınacak personellerin hakkaniyetli bir şekilde atanmalarının sağlanması için Merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit zamanında yasalaştırılmış bir sistemdir. 18/3/2002 tarih ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na istinaden ilk olarak 2002 yılında ÖSYM tarafından hazırlanıp, uygulanmaya konmuştu. Amaç, TORPİLİ ÖNLEMEK, HAKKEDENİN İŞE ALINMASINI SAĞLAMAKTI. Ancak, bir çok yasa gibi bu yasanın da arkasından dolanılarak bu yasa da kadük edildi. KPSS’ye bir de MÜLAKAT(!) ilave edilerek, yandaşların işe alınmalarının yolu açıldı. Torpilsiz gençler, ne kadar yüksek puan alsalar alsınlar, mülakat(!) sınavlarında eleniyor ve KPSS’de çok daha düşük puan alanların ataması yapılıyor. Bunun böyle olduğu kesin.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs genel seçimleri öncesinde vaatleri arasında mülakat sınavlarının kaldırılacağına ilişkin sözü vardı. Aslında, böyle bir sözü vermiş olması bile, mülakat sınavlarının nasıl ve ne için konulduğunun ilanıydı. Ancak ve maalesef, seçimler bitti, vaatler gitti. Medyaya yansıyan haberlerden öğreniyoruz ki, hâlâ mülakatlar devam etmekte, KPSS’de yüksek puan alan gençler elenirken, açılan kadrolara düşük puan alan torpilliler atanmaktadır.
23 Temmuz’da yapılan KPSS’ye girmek için 81 il’de ve Lefkoşe’de Genel Yetenek ve Genel Kültür oturumuna 924 bin 168 adayın başvuru yaptığı açıklanmıştı. Bu gençlerin hepsi de bir umutla sınavlara katılmış, ileride açılacak kadrolara müracaat için şart olan KPSS’de yüksek puan almak için kim bilir ne kadar çalışmış, ne kadar ter dökmüşlerdir. Ama bir gerçek var. Ne kadar çalışmış olsalar, ne kadar yüksek puan alsalar, ayrıca torpilleri yoksa, ve MÜLAKAT adı verilen TORPİL ARACI devrede olduğu sürece bir kadroya atanabilmelerinin imkân ve ihtimâli yoktur.
Evet, bin bir ümitle KPSS’ye giren gençlerle, sınavların yapılacağı okul bahçelerinde bekleşerek, Kur’an-ı Kerim okuyan annelerinin babalarına duaları da hiçbir fayda vermeyecek, aldıkları puan ne kadar yüksek olursa olsun, bir kadroya atanmalarının imkânı olmayacaktır.
Doğrusu şu ki, KPSS’ye giren bütün gençlere başarılar dilemekle beraber, bu dileğimin de yerine geleceği inancında değiliz. Mülakat denilen ucube sistem ortadan kalkmadıkça, KPSS bir tiyatrodan ibaret olarak kalmağa devam edecektir. İşin gerçeği budur.
Bu bakımdan sınava girecek gençlere başarılar dilememiz de, boş havanda su dövmek gibi olacak.
(KANAAT ÖNDERLERİ) VE (AKİL ADAMLAR)
Son yıllarda yaygınlaşan iki deyim vardır. Bunlardan biri (KANAAT ÖNDERLERİ) diğeri ise (AKİL ADAMLAR) şeklinde olanıdır. Doğrusunu isterseniz, (Kanaat önderleri) denilenler ile (Akil Adamlar) denilen zat-ı muhteremlerin nasıl ve hangi ölçülerle tespit edildiklerini bir türlü anlamış değiliz. Kanaat Önderi veya Akil Adam olmanın bir okulu mu var, bunlara verilmiş diplomaları mı bulunmakta! Varsa diplomayı veren kim veya kimler. Kanaat Önderi ve Akil Adam olmanın ölçüsü, tartısı var mıdır!
Bana sorarsanız bu iki deyim de Türkiye’de hükümferma oldukları dönemde FETÖCÜLER tarafından gündeme sokulmuştur. Kanaat Önderi veya Akil Adam olmak için o dönemlerde FETÖCÜ OLMAK gerekirdi. Günümüzde ise galiba AKP’li olanların ileri gelenlerine bu unvanlar yakıştırılmaktadır. Kanaat önderleri denilen kişilere bakıyoruz, bunlar genelde ya aşiret ağaları veya tarikat şeyhleri ile zengin iş adamlarıdır.
Kanun yürürlükte mi, değil mi bilmiyoruz ama bir zamanlar Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılmıştı. Belki de bu sebeple Ağa ve Tarikat Şeyhliği gibi unvanlar yerine (KANAAT ÖNDERLERİ) deyimi konulmuştur.
Yine geçmişte Akil Adamlar olarak adlandırılanların ise genelde topçulardan, popçulardan ve lopçulardan oluştuklarına şahit olmuştuk.
Oysa (Akil Adam) denildiği zaman bunu bilimsel olarak belirleyen bir ölçü vardır. (Akil Adam) deyimi IQ seviyesi yüksek insanlar için kullanılırsa, belki bir anlamı olurdu. IQ seviyesi yüksek insanların bazı ortak özelliklere sahip oldukları belirtilmektedir. Zeki insanlarda kişiden kişiye ufak farklılıklar göstermekle birlikte çoğunlukla ortaktırlar. Genel olarak bu özelliklere sahip olan bireylerin, toplumun diğer bireylerine oranla daha zeki oldukları sonucuna varılabilir. Ama bir zamanlar (Akil Adam) dediklerine bakıyoruz. Bunlar genelde popçular, topçular ve lopçulardı. IQ seviyeleri ölçülse belki en düşükler arasında yer alacaklar.
IQ testinden geçecekler için bilimin tespit ettiği 10 aşama vardır. Bunlar:
20-34 Embesil,
35-49 Yüksek Derecede Zeka Geriliği,
50-69 Orta Derecede Zeka Geriliği,
70-79 Düşük Derecede Zeka Geriliği,
80-89 Donuk Normal,
90-109 Normal Zeka,
110-119 Parlak Zeka,
120-129 Üstün Zeka,
130-139 Çok Üstün Zeka,
140-149 Neredeyse Dahi,
150+ Dahi olarak değerlendirilirler. Keşke, Akil Adamlar olarak değerlendirilip piyasaya sürülenlerin IQ seviyelerini belirlemek mümkün olsaydı, aralarında nice eblehlerin bulunduğu ortaya çıkacaktı…
Sorgulanması gereken bir husus da şudur. Toplumun içinde küçük bir kesimi KANAAT ÖNDERLERİ olarak nitelerseniz, toplumun geri kalan binde 999’u KANAATSİZ mi, aynı şekilde bir avuç insana AKİL ADAMLAR derseniz, toplumun binde 999’u AKILSIZ MI!
Doğrusunu isterseniz FETÖ İMALATI olduklarından şüphe olmayan (KANAAT ÖNDERLERİ) ve (AKİL ADAMLAR) deyimlerini kullanmak bu açılardan hiç mi, hiç doğru değildir!
TAŞLAMA
ORTA DİREK ÇATIRDIYOR
YIKILDI HA, YIKILACAK
YIKILIRSA ENKAZININ
ALTINDA KİMLER KALACAK
ORTADİREK ÇÖKTÜ MÜYDÜ
VAY ALTINDA KALANLARA
DOKUZ ŞİDDETİNDE DEPREM
GİBİ YIKIM VAR ONLARA
ORTADİREK SAĞLAM İSE
YAPI SAĞLAMDIR YIKILMAZ
ORTADİREĞİ YIKILAN
YAPILAR ONARILAMAZ
(ORTADİREK KİMDİR) DERSEN
KÜÇÜK MEMUR, KÜÇÜK ESNAF,
EMEKLİSİ, İŞÇİSİYLE
EHL-İ BEYTTİR, EHL-İ İNSAF
TEMEL SAĞLAM OLSA BİLE
ORTADİREK ÖNEMLİDİR
YAPIYI AYAKTA TUTAN
ORTADİREKTİR, BELLİDİR
NE GEREK VAR ARAMAYA
ORTADİREK SENSİN, BENİM
ORTADİREĞİ ÇÜRÜTEN
PASLI DEMİRDİR BİLELİM
ORTADİREĞİ KEMİREN
KOCA KOCA SIÇANLAR VAR
(USTAYIM) DİYE ÖVÜNÜP
YAPILARA SIÇANLAR VAR
FARELERİN KEMİRDİĞİ
DİREKLER ZAMAN İÇİNDE
KIRILIRLAR, DÖKÜLÜRLER
DURUMUMUZ BUDUR İŞTE
HELE BEŞLİ FARELERİ
NE SEN SOR NE BEN DİYEYİM
DEMİR BİLE KEMİRİRLER
BUNU PEŞİN BELİRTEYİM