Bir gün zamanın padişahı vezirlerini sınamak ister ve kendi dışkısını irmik unuyla kardırıp fındık büyüklüğünde şekerlemeye benzer bir top haline getirtir.. O küçük topları altın tabağa sıralatarak kapı çavuşunun eline verir.
Vezirleri divan toplantısına çağırır ve kendisi de perde arkasından kapı çavuşuna buyruğunu verir.. Bunlardan birer tanesini ağzına atıp yemeyen hiçbir veziri toplantıya almayacaksın der.
Toplantıya kıdem sırasına göre önce Baş vezir gelir, kapı çavuşu altın tabağı uzatarak buyruğu hatırlatır.
Padişahımın emridir, bunun bir tanesini yemeden içeriye giremezsiniz der.
Baş vezir bir top alır ağzına atar çiğneyerek divana girer.
Ardından ikinci vezir, üçüncü vezir ve diğerleri aynı şekilde içeriye girerler.. En son küçük vezir gelir ve kapı çavuşu tabağı uzatarak buyruğu hatırlatır.
Küçük vezir, tabaktakinin ne olduğunu sorar.. Kapı çavuşu da açıklar.. Küçük Vezir bir adım geri çekilerek; Bana bak çavuş, düşünmeden bir b.. yenmez, ben gidip bir düşüneyim der ve geri döner.
Padişah küçük veziri çağırıp tabağı çektirir ve birlikte divana girerler.
Padişah mührü baş vezirden alarak küçük vezire teslim eder ve bundan sonra mührü hümayun küçük vezirin hakkıdır der.
Evet günümüzde baktığımızda bu dönemde küçük vezir olmak çok zor..
Allah rızası için bir kez olsun görevdeyken liderinize itiraz edin de ayrı bir kişiliğe sahip olduğunuzu anlasın bu millet diyeceğim de nerede sizde o cesaret, nerede sizde o cüret?