Nöbetçi Eczaneler
Ağır kış şartları ilimiz genelinde etkili olmaya devam ediyor ve insanlar bütün imkanlarına ve önceden gerekli bütün önlemleri almalarına rağmen bu ağır şartlara uyum sağlamada zorluk çekiyorlar. Kimi düşüyor bir yerini incitiyor, kimi donma tehlikesi geçiriyor. Büyükşehirlerde yaşamlarını sokakta sürdüren insanlar için spor salonu ve benzeri yerler tahsis ediliyor.
Bunların hepsi güzel, hatta daha fazlası yapılsın, ama bir de bu dünyada bizimle ortak olan diğer canlılar var. Bitkilere kış mevsiminde koruma anlamında yapılacak pek bir şey yok. Ama aynı şey hayvanlar için söz konusu değildir. Minnacık serçeleri, sokak kedi ve köpekleri ile yaban hayvanlarını düşünmemiz ve onlar için yapmamız gereken her şeyi yapmamız gerekiyor. Çünkü onlar bu ağır kış şartları ve özellikle bütün doğayı bir tabaka gibi örten kar nedeniyle açlıkla karşı karşıyadırlar ve yiyecek bulmakta zorlanıyorlar.
Bu konuda hepimize önemli görevler düşüyor. En basitinden iki örnek vermek gerekirse, evimizdeki bayat ekmekleri ufalayarak balkona veya dama koyarak o savunmasız minicik serçelerin doymalarını sağlayabiliriz.
Serçe ve diğer kuşların yemediği et ve kemik artıklarını çöpe atma yerine bunları alıp bir sokak kedisi veya köpeğinin önüne koyarak, açlıktan ölmesini önleyip yaşama tutunmasını sağlayabiliriz.
Bunlardan başka yapabileceğimiz şeyler de var. Eğer evimiz müsaitse en azından bu kış mevsimi boyunca bir veya birkaç kediyi misafir edebiliriz. Bunu yapamıyorsak strafor ve benzeri malzemelerden kedilerin barınabileceği küçük mekanlar yapıp, bunları da uygun yerlere bırakabiliriz.
Yaban hayvanları konusunda bireysel olarak bir şeyler yapmamız biraz zor olarak görülebilir. Ancak, et sakatat gibi ürünleri kentin birkaç kilometre uzağına giderek bırakabiliriz. Ama burada bireyselden çok kamuya görev düşmektedir. Çünkü sonuç itibariyle kamunun imkanları çok daha geniştir. Bu konuda Doğayı Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü görevli. Geçtiğimiz günlerde Kurtalan’ın Beykent Köyü kırsalına yem bırakmışlardı. Umarım yeteri kadar tekrarlanıyordur.
Unutmayalım, bu dünya bizim olduğu kadar bitki ve hayvanlarındır. Biz onlar olmadan yaşamımızı sürdüremeyiz ve bu nedenle onları korumak hepimizin görevi. Bu görevi de özellikle bu mevsimde ihmal etmeyelim.
