Laikliği (DİNSİZLİK) olarak empoze eden zihniyete karşılık, bu milletin büyük bir çoğunluğu laiklik diyor, laiklik istiyor. Bu durumda, laikliği dinsizlik olarak görenler açısından milletin yüzde sekseni (haşa) dinsiz mi! Evet, laiklik dinsizlik değildir ve devletlerinin dinlerinin ADALET olması gerekir. Globalleşen dünyada, hiçbir ülkenin tüm insanları aynı dini, aynı görüşleri, an’aneleri paylaşmazlar. Hatta, aynı dinden görünenler arasında bile görüş farklılıkları vardır.
İslam dinini ele alalım, adları Müslüman olanların hepsi aynı görüşlere, aynı itikatlara mı sahipler. Türkiye’de kaç mezhep, kaç fırka var. İslamiyette Sunniler, Şiileri ve Hariciler olmak üzere 3 ayrı görüş var. Bu görüşlerin de kendi içlerinde sayısız fırkaları bulunmakta. Hıristiyanlıkta durum farkla değil, Katolik, Ortodokslar, protestanlar. Bunlar arasında da biribirlerine o kadar zıt görüşler var ki! Kitap ehli olan Yahudileri de hesaba katarsak gelin işin içinden çıkın. Dünyada 4 binin üzerinde din olduğu tahmin edilmekte. Şimdi, şeriatı getirelim dersek, h09angi mezhebin, hangi görüşün şeriatını getireceğiz. Kafa kesen IŞİD’LERİN de kendilerine göre şeriat kuralları bulunmakta.
Görüldüğü gibi dini kurallara uygun bir rejim getirilmek istense bile kargaşa devam edecek. Bunun için DEVLETLERİN DİNLERİNİN ADALET OLMASI GEREKİR. Konuyla ilgili yapılan son araştırmalarda milletimizin büyük bir çoğunlukla laiklik prensibini benimsediği ortaya çıkmıştır. Hatta AKP’li olduklarını belirtenlerin yüzde 60’ına yakını, laiklik ilkesini benimsediklerini dile getirmişlerdir. DEM Partililer içinde de laikliği benimseyenlerin oranları da aşağı yukarı AKP’lilerin oranı kadardır. CHP ve MHP’de ise laikliği benimseyenlerin oranları neredeyse yüzde 90’ları bulmakta.
Laiklik, elbette ve hiçbir anlamda DİNSİZLİK DEĞİLDİR. Laiklik, toplum içinde bulunan bütün bireylerin kendi dinlerini özgürce kullanabilmeleri kuralıdır. Laiklik (sizin dininiz size, benim dinim bana) kuralının hayata geçiriliş tarzıdır.
Laiklik camiye giden Müslüman’ın yanında, CEM Evlerine, Hıristiyan’ların Kilise’ye, Yahudi’lerin Havra’ya, diğer din saliklerinin de kendi mabetlerine gidebilme özgürlükleridir. Dini taassup yüzünden meydana gelen katliamların önüne geçilmesidir.
Laiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının akla ve bilime dayandırılmasıdır. Ayrıca; insanların, dini inancına ve vicdan hürriyetine karışılmaması, herkesin din ve inancının gereklerini serbestçe yerine getirebilmesi olarak da tanımlanabilmektedir.
Laiklik, din olgusunun çağdaş bir düzeye getirilmesidir. Din ile ilgili işlerin belli bir düzen haline getirilerek, devletin din ve vicdan hürriyetini tanımasıdır. Kısaca din işleri ile devlet işlerinin ayrı tutulması demektir. Herkesin istediği gibi ibadet etme özgürlüğüdür.
Laiklik bir devletin temelini, hukukunu dine dayandırmaması demektir. Fransa ihtilali ile ilk kez temel hakları bir bütün olarak geçilmesi aşamasına gelinmiş, laiklik dünyaya yayılmaya başlamıştır. Laiklik asla, devletin dine karşı cephe alması demek değildir.
Laiklik, devlet işlerinin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve mantığa göre düzenlenmesi, ancak kimsenin dini inancına ve vicdan hürriyetine karışılmaması demektir.
Laikliği, dinsizlik gibi lanse etmek isteyenlere duyurulur!
TAŞLAMA
BAYRAM HAFTASINDAYIZ
ESNAF GELE ÇEKİYOR
MİLYONLAR İŞSİZ İNSAN
NE İÇİYOR, NE YİYOR
EMEKLİYİ SORARSAN
NANA MUHTAÇ DURUMDA
NASIL BAYRAM YAPACAK
ONBİN LİRA MAAŞLA
SÖZDE İŞİ OLANLAR
ASGARİ ÜCRETLİLER
ONLAR DAHİ PERİŞAN
ONLAR DA FERYATEDER
KURBANLIK KOYUNLARIN
EN UCUZU ONBİNKEN
KİM NASIL KURBAN KESSİN
CEVAP VER, VERBİLSEN
NÜFUSUN YÜZDE BİRİ
KURBAN KESSE NE ÇIKAR
BAYRAMDA BİLE ETE
HASRETTİR GARİBANLAR
GAZZE’DEKİ DURUMU
HİÇ GÜNDEME GETİRME
BEBEK, ÇOCUK, KIZ KADIN
KURBANLIKTIR ZALİME
YORUMLAR