Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam

MEĞER NE KADAR DERTLİSİ VARMIŞ (2)

Dünkü yazımızda başta kamu

Dünkü yazımızda başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere bütün firmaların ve sivil toplum kuruluşlarının mal ve hizmet alımlarını Siirt’ten karşılamaları gerektiğine değinmiştik ve bugün de bu konuyu ele almaya devam ediyoruz.

Memleketini seven her kişinin bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Burada akla şu gelebilir; “Serbest ekonomi geçerli. Kamu kurumları açısından yasa buna olanak veriyor” denilebilir. Bunlar doğru ancak, yasanın buna neden izin verdiğini de biraz irdelemek gerekiyor. Yasa herhangi bir mal ve hizmetin o ilde temininin mümkün olmaması halinde zor durumda kalınmasın diye buna izin veriyor ve bu izni ancak zorunlu hallerde kullanmak gerekiyor.

Bu konu da herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz. Özellikle ita amiri konumunda olanların mal ve hizmet alımlarına ilişkin belgeleri imzalarken gerekli hassasiyeti göstermelerini diliyoruz. Bu konu, ülkemizin yıllarca otomobiller başta olmak üzere bazı ürünlerde gümrük duvarlarını çok yüksek tutarak üretici firmaların güçlendirilmesini sağlamalarını örnek olarak görmeliyiz. Yıllarca sürdürülen bu uygulama ile birçok firmamız bugün kendi alanlarındaki dev firmalarla başa güreşebilecek konuma geldi.

Tabii ki, bu konunun bir diğer tarafı daha var. Yani madalyonun diğer yüzü. Esnaf ve tüccarımızın da mal ve hizmet satarken gerekli özeni, yani hem fiyat hem de kalite konusunda hassas olmaları gereklidir. Devlet malı deniz anlayışına kapılmamalıdırlar. Kendilerine mal ve hizmet alımı yaparken, gösterdikleri özeni burada da göstermelidirler. Maalesef, bu konuda zaman-zaman kötü örneklerde işitiyoruz. Bu tür örnekler de olmasın, unutmayalım ki, devletin her kuruşu hepimizin kuruşudur.