Nöbetçi Eczaneler
Umre ziyaretleri için Suudi Arabistan’a giden vatandaşlarımız geri dönüyorlar. Umreciler arasında, hayli Siirtli hemşerilerimiz de bulunmakta. Şehre dönen umreciler sebebiyle sosyal medyada yalan, yanlış haberler üretildiğine şahit olduk. Yok efendim umrecilerde KORENAVÜRÜSE rastlanmış da, yok efendim, Umrecilerin karantinaya alınması için Siirt Devlet Hastanesi boşaltılmışta!
Neyse ki, Sağlık Müdürlüğü yetkilileri haberleri hemen yalanladılar ve bugüne kadar dönüş yapan Siirtli umrecilerin hiçbirinde KORONAVİRÜS bulgusuna rastlanmadığını açıkladılar da içimiz rahat etti.
Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığının gösterdiği hassasiyeti, İlimizde Sağlık Müdürlüğünün büyük bir titizlikle takip etmekte olduğunu memnuniyetle izlemekteyiz. Bu konudaki hassasiyetlerinden dolayı İl Sağlık Müdürümüz Sayın Erol Emre Ömür’ün şahsında, bütün sağlık personellerimizi sergiledikleri üstün performanstan dolayı kutlamayı borç biliriz.
Ancak, Siirtliler olarak umreciler konusunda gereken hassasiyeti gösteriyor muyuz, bundan doğrusu şüphemiz var. Umre ziyaretinden dönenlerin ilk 14 gün zarfında evlerinden çıkmamaları gerektiği konusunda yapılan uyarılara uyuluyor mu. Umreden dönenlerin yine asgari 14 gün süreyle ziyaret edilmemeleri gereğine uyuluyor mu, uyulmuyor mu, doğrusu bundan pek emin değiliz! Bunun yanında, umrecilerin ailelerinin de kendi kendilerini mümkün merkebe toplumdan izole etmeleri gerekeceğini anımsatmakta yarar var.
Yazımızı, büyük halk şairlerimizden KARACAOĞLAN’A ait bir dörtlüğü değiştirerek ve günümüze uyarlayarak noktalayacağız:
MEKKE’DEN GELİR HACILAR
YÜREKTE ÇOKTUR ACILAR
TAKKELER, TESPİHLER, HURMALAR
KORONVİRÜS VAR MOLA
ANEKDOT
Geçmiş yıllarda (bu gelenek, şimdi de devam ediyor) Şehrimizde, Hac farizasını ifa edip geri dönenleri ziyaret edenler, özelikle Hacıların AVUÇLARININ İÇİNİ ÖPERLERDİ. Çünkü Hacca giden kişilerin, RAVDA-İ ŞERİFİN PARMAKLIKLARINI elleriyle sarmış oldukları ve dolayısıyla o kutsal mahalle dokunmuş olmaları sebebiyle MÜBAREK kabul edilmelerindendi.
Öyle anlatılır ki, Hicaza atların, develerin sırtlarında gidildiği dönemlerde şakacı bir hemşerimiz, Hac görevini ifâ etmekten dönen bir dostunu, Şehre vardığının ertesi günü ziyarete gitmiş. Dostu da, adetten olduğu üzere, sağ elinin avucunu öpsün diye uzatmış.
Ama şakacı dostu:
-Seni, dün görseydim, TEBERRÜK NİYETİNE avucunun içini öperdim ama, üzerinden bir gece geçtikten sonra, artık, teberrük yanı kalmamıştır. Bunun için de öpmem! demiş.
Arkadaşı:
-Dün ile bugün arasında ne fark var ki? diye soracak olmuş.
Şakacı dostu cevap vermiş:
-Senin, Hac görevini ifa etmek için Siirt’ten ayrıldığın neredeyse altı ay olacak. Dün gece, muhakkak HATUNA SARILMIŞ, hasretlik gidermişsin. Kim bilir, MÜBAREKTİR niyetiyle öpeceğim avucunun içi HATUNUN NERELERİNE DOKUNMUŞ, NERELERİNİ OKŞAMIŞTIR. VALLAHİ ARTIK AVUCUNU ÖPMEM! demiş.
Dostunun bu esprisi karşısında kahkahalarla gülen yeni hacı:
-Sen daha önce gittiğin için, anlaşılan bu işi çok iyi biliyorsun diye cevap vermiş.
Bizim de hemşerilerimize tavsiyemiz var. Bu KORONAVİRÜS SALGINI sebebiyle siz, siz olun da dönüşlerinin ONBEŞİNCİ GÜNÜNE girilmeden sakın ola UMRECİLERİ ZİYARET ETMEYİN, HELE-HELE ELLERİNİ SAKIN HA, SAKIN ÖPMEYİN!
