11 Ocak tarihi, Miladi takvime göre Mekke’nin Fetih Günüdür. Türkiye genelinde birçok illerde Mekke’nin fethinin yıldönümü dolayısıyla etkinlikler düzenlenmektedir. Geçmiş yıllarda İslam diniyle ilgili kutlamalarda Hicri Takvim esas alınırdı. Hicri aylar da, akan yıllar içinde döner dururdu.
Hicri Takvim AY yılını, Miladi Takvim ise GÜNEŞ yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün fark vardır. Başlangıç tarihleri farklıdır. Hicri Takvimde başlangıç tarihi HAZRETİ MUHAMMED’İN (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) Mekke’den Medine’ye hicret ettiği tarihtir. Miladi takvime göre 622 yılına denk gelmektedir. Miladi Takvimde ise başlangıç HZ. İSA’NIN (O’na ve cümle peygamberlere salat ve selam olsun) doğumunun tarihin başlangıcı olarak kabul edilmesidir.
İslam dininde Ay yılı (Hicri takvim) esas alındığından Ramazan, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı her yıl değişik günlere denk gelir. Ağustos’un sıcağında Ramazan orucunu tuttuğumuz gibi, şubat aylarında da tuttuğumuz olur. Hicri aylar her 33 yılda bir tekrar başlangıç noktasına döner.
Dini etkinliklerde ay yılının esas alınmasına karşılık Mekke’nin Fethi sabitmiş gibi DEVRİ-İ FETÖ’DE hep 31 Aralık’ta kutlanır olmuştu. Oysa Mekke’nin Fetih tarihi Miladi takvime göre esas alınsa bile 31 Aralık değil, 11 Ocak gününe denk gelmektedir. Aslına bakarsanız, dinimizde ne Peygamber Efendimiz, ne dört halife, ne başka bir dönemde Mekke’nin Fethi diye bir kutlama da olmamıştır. Yani ne sahabeler döneminde, ne başka dönemlerde, ne Osmanlı İmparatorluğunda Mekke’nin Fethi’nin kutlanması diye bir etkinlik düzenlenmemiştir.
Mekke’nin Fethi Hicretin 8. Yılında Ramazan ayının 20’sinde gerçekleşmiştir. Bu tarih, miladi takvime göre 11 Ocak gününe tekabül ederken, 31 Aralık tarihine çekilmesinin sebebi Yılbaşı kutlamalarına alternatif kutlamalar olarak icat edilmişti.
Mekke’nin Fethi kutlamaları Türkiye’den başka hiçbir Müslüman ülkede de yoktur. Aynı durum, Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED’İN (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) dünyayı teşrifleriyle ilgili kutlamalarda da yaşanmaktadır. Mevlit Kandilini Hicri takvime göre kutlarken, bir de Nisan ayında bir haftayı (KUTLU DOĞUM HAFTASI) adı altında kutlamaktayız. Bu uygulama da, Türkiye dışında hiçbir Müslüman ülkede yoktur. 23 Nisan’da kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına alternatif gibi yine Diyanet İşleri Başkanlığının bir icadıdır. Biz, diğer Müslüman ülkelerden daha mı Müslüman’ız! Denilebilir ki, bu alternatif kutlamaların ne zararı var. Elbette vardır. Siz, Noel kutlamalarını küfür, kutlayanları kâfir ilân eder, alternatif kutlamalar icat ederseniz, birileri, durumdan vazife çıkarır, kâfir avına çıkabilir!
(İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip mü’minlere.) Mealindeki Hadis-i şerifi anımsatıyor ve Yüce Rabbimizden, bizleri de o garipler zümresine ilhak buyurmasını diliyoruz.
Sadece Türkiye’ye özgü olan MEKKE’NİN FETİH YILDÖNÜMÜNÜ bu vesileyle yine de kutluyoruz!
YORUMLAR