Hadi genellemeyelim ama en azından bazılarımızın memleket sevdalarından şüphe duyuyorum.
Bu kesimde olanların sevdaları amaçlarına ulaşıncaya kadardır. Yani ayıya dayı deme meselesi. İster siyasette, ister bürokrasi veya ticarette amacına ulaştı mı memleket sevdası gibi şeyler kalmaz.
Bunu gençlik yıllarında bizzat yaşadığım bir olay daha net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yıl 1976 aylardan Haziran. Siirt Öğretmen Okulundan mezun olmuş, müracaatlarımızı yapmış ve öğretmen olarak göreve başlamak için atama onayımızın gelmesini bekliyoruz.
Bizim bir özelliğimizde öğretmen okulunun son mezunları olmamız. Öğretmen okulları kapatılmış ve öğretmen lisesine dönüştürülmüştü. Buradan mezun olanlar öğretmen olamıyordu.
Ancak o dönemde yüksekokul ve fakülte açma yetkisini elinde bulunduran Milli Eğitim Bakanlığı uygun gördüğü illerde eğitim yüksekokulları açmıştı.
İşte bu durumu göz önünde bulunduran okul müdürümüz rahmetli M. Cevat Güneş, mezun olan öğrencilerden bir kaçını okula davet etti. Aralarında benimde bulunduğum bu gruba bir kamuoyu desteği sağladığımız taktirde kapanan öğretmen okulunun yerine bir eğitim yüksek okulu açmanın mümkün olabileceğini söyledi.
Açıklamanın ardından hemen görev bölümü yaptık. Bazı arkadaşlarımız vatandaşlardan caddelerde imza toplarken, bana da toplum önderleri ve sivil toplum kuruluşlarını dolaşıp, konuyu anlatmak, hazırladığımız kısa metni o zamanların en ucuz telgraf şekli olan “Elt” ile Milli Eğitim Bakanlığına göndermelerini sağlamak düştü.
Bu konuyu yarınki yazımızda sürdürmeye ve memleket sevdamız konusunda öz eleştiri yapmaya devam edeceğiz.
YORUMLAR