Nöbetçi Eczaneler
Gayet ciddi söylüyorum. Hükümet memurlara, işçilere ve emeklilere YENİ YIL İKRAMİYESİ versin. Yoksa emekliler, işçiler, memurlar parasız, pulsuz yeni yıl kutlamalarını nasıl gerçekleştirecekler.
Emeklilere zaten verilen hiçbir şey yok. Bir zamanlar Maliye Bakanının biri “En iyi emekli, emekli olur olmaz ölen ve ardında maaşını alacak varis bırakmayandır” vecizesini(!) yumurtlamıştı. Maalesef, hükümetin emeklilere karşı uyguladığı politikalar, bu VECİZEZEYİ(!) doğrular mahiyettedir. Bakın, 2019’da çok önemli bir seçimler var. Üstelik seçimlerin öne alınabileceği söyleniyor.
Emeklilerin içine düşürüldükleri durumu anlatmak açısından bir emekliyle olan diyalogumu anlatayım. Bana dert yakınan bir emekli hemşerimiz şunları söyledi: “Emekli maaşı olarak elime 1500 TL geçiyor. Kullandığım ilâçtan bile katkı payı alınmakta. Özel hastaneye gittiğimde, fark ödemek zorunda bırakılmaktayım. Emekli maaşım olduğu için, sosyal yardımların hiç birinden yararlandırılmıyorum. Emekli olmayan bir komşum var. Hem 65 yaş maaşı alıyor, hem sosyal hizmetlerin bütün yardımlarından yararlandırılıyor. Üstelik bir iş yerinde çalışıyor. Hatta iş yeri sahibi ‘istersen seni sigortalı yapayım’ demiş. ‘Sen benim evimi mi yıkmak istiyorsun. Sigortalı olursam, devletin yardımları kesilir, ortada sipsivri kalırım’ diye cevap vermiş. Anlayacağın, alt kademelerden emekli olanların durumları berbat.”
İnanın, yukarıdaki sözler bir SSK emeklisine aittir, uydurmuyorum. Diyorum ki, hükümet KÜSTÜRMÜŞ OLDUĞU EMEKLİLERİ, İŞÇİLERİ, MEMURLARI KAZANMAK ADINA, “YENİ YIL İKRAMİYESİ” adı altında bu yıla özel İKRAMİYE DAĞITSIN. Bütün emeklilere, işçilere, memurlara seyyanen 1500 TL versin ki, seçimlerde, oy istemeye yüzü olsun.
SİİRTLİYLE, YILANIN DOSTLUĞU
Anlatılır ki, zamanın birinde bir Siirtli ile BİR YILAN DOST OLMUŞLAR. Yılan, Siirtlinin ambarını farelere karşı koruyormuş. Adam da yaptığı hizmetin karşılığı olarak her gün yılana bir yumurta yediriyormuş.
Bir gün, her nasılsa Siirtlinin çocuğu ambara gitmiş. Yılan da, ona saldırarak zehirlemiş. Adam, depoya girip de yerde yatan çocuğunun başında yılanı görünce, eline geçirdiği kürekle kafasını ezmiş. Sonra da yılanın kuyruğunu ve başını ayrı ayrı iplerle bağlayıp iki direk arasına gerdikten sonra:
-Ben böyle dosdoğru dostluk istedim. Senin gibi eğri, büğrü dostluk değil, demiş.