Söylenmiş çok güzel özlü bir söz vardır. (Menfaat sandalyeye benzer, başının üzerinde tutarsan seni alçaltır, ayağının altına alırsan seni yüceltir.) Bunun böyle olduğu tecrübelerle sabittir. Fiziki olarak düşünüldüğünde, sandalyeyi başının üstüne koyan, olsa olsa hamaldır! Sandalyenin üzerine çıkan ise, yüksek görünür.
İşi, dünya menfaatiyle kıyaslarsak, menfaatperest insanları hiç kimselerin sevmediği gerçeğiyle karşılaşırız. (Rabbena, hep bana!) diyenler, gerçekte dünyanın düzenini bozanlardır. Menfaat duyguları ön plana çıkanlar, gün gelir, en yakın dostlarıyla dahi bozuşurlar. Bunun için, menfaat üzerine kurulan dostluklar her zaman için bozulmaya mahkumdur. Menfaatin çeliştiği yerde dostlukların, düşmanlığa dönüşmesi kaçınılmaz olur.
Şu gerçeği ifade etmekte de yarar var. Siyaset yolunda kurulan dostluklarda samimiyet yoktur. Bu dostluklar, müşterek menfaatlerle paralel yürür. Menfaatler çeliştiğinde, siyasiler, en yakınlarındakini ekarte etmekten çekinmezler. 10. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, siyasilerin tutum ve davranışlarını özetleyen bir sözü vardır. (Dün, dündür; bugün, bugündür!) Yani siyasette her yeni gün, yeni oluşumlara gebe olabilir.
Ancak, bütün bunlar milletin nazarında hoş karşılanmayan tutum ve davranışlardır. Millet özü, sözü doğru, menfaatlerini ellerinin tersiyle itebilen siyasetçilere her zamankinden çok daha muhtaçtır. Menfaatleri için birbirlerine düşenler, kamu oyu nazarında da puan kaybetmeye mahkumdurlar.
ÇÖZÜM İSTENİYORSA!!!
40 yıldır akan kan durmadı. Türkiye’de. Artık, silahların susması, akil adamların konuşması gerekir! Silahlar sustuğu zaman, Türkiye’nin aklı başına gelir, çözüm bulmak isteyenler daha sağlıklı çözümler üretebilirler.
Öncelikle, silahların bırakılması bir çözümdür. Sonra Türkiye’deki Kürt kardeşlerimizin talepleri daha iyi değerlendirilir. karşı çözümler tartışılır, ortak kararlara varılır. Ancak silahlar susmuyor, çözüm gelmiyor. Çözümlerin neler olabileceği konusu yaygın ve açık şekilde konuşulamıyor!
Elbette, 40 yıldır akan kanların durması, bunun için de Kürt sorununun çözümü şarttır! Çözümün sağlıklı ve tez olması için silahların bırakılması gerekir. Silahların gölgesinde çözüm olmaz. Çözüm, ancak barış ve kardeşlik ile sağlanır. Bunun için de barış ve kardeşliği tesise yardımcı olacak adımlar bir an önce atılmalıdır.