İkinci defa ABD Başkanı seçilen ve 20 Ocak 2025’te yemin ederek göreve başlayan ABD Başkanı Donald Trump’a, 13 Temmuz’da Pennsylvania eyaletinde yaptığı seçim mitingi sırasında suikast girişimi düzenlenmişti.
FBI olay yerinde öldürülen şüphelinin 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu, suikast girişimini neden planladığının ise belirlenemediğini açıklamıştı. Olay sırasında Trump’ı izleyen bir kişi ölmüş ve iki kişi de yaralanmıştı.
Donald Trump, yemin töreninde bu suikastı gündeme getirerek:
“Son sekiz yılda, 250 yıllık tarihimizde herhangi bir başkandan daha fazla sınandım ve meydan okundum… Amacımızı durdurmak isteyenler özgürlüğümü ve hatta hayatımı elimden almaya çalıştılar. Sadece birkaç ay önce, Pennsylvania’da güzel bi alanda, bir suikastçının kurşunu kulağımı sıyırıp geçti, ancak o an hissettim ve şimdi daha da güçlü bir şekilde inanıyorum ki hayatım bir sebeple kurtarıldı. TANRI TARAFINDAN AMERİKA’YI YENİDEN MUHTEŞEM YAPMAK İÇİN KURTARILDIM.”
Donald Trump’ın bu açıklaması, bana 8. Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal’a girişilen suikasti anımsattı. 18 Haziran 1988 günü Ankara’da Atatürk Spor Salonunda konuşma yapan Turgut Özal’a, Kartal Demirağ, adlı bir kişi tarafından ateş açılmıştı. Özal’a ateş ettikten sonra kaçmaya çalışmış ancak başbakanın korumalarından birinin açtığı ateşle yaralanması sonucu yakalanmıştı.
Özal bunun ardından yaralı hâlde kürsüden şu sözleri söylemiştir: “BİLHASSA BELİRTMEK İSTİYORUM; ALLAH’IN VERDİĞİ ÖMRÜ, ONUN İSTEĞİNDEN BAŞKA ALACAK YOKTUR, BİZ DE ONA TESLİM OLMUŞUZDUR”.
Görüldüğü gibi Özal ve Trump da kendilerinin YÜCE ALLAH TARAFINDAN KORUNDUKLARINI SÖYLÜYORLAR.
Biri Müslüman, biri Hristiyan. Ne diyelim, YÜCE ALLAH SADECE MÜSLÜMANLARIN VEYA HRİSTİYANLARIN DEĞİL, BÜTÜN KÂİNATIN RABBİ…
Yaşasın Adalet!!!
Son aylarda, ülke genelinde özellikle siyaset kulvarında çok önemli olaylar yaşanmaktadır. Milli birlik ve beraberliği bozdukları, terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptıkları gerekçeleriyle görevden alınarak yerlerine kayyımlar atanan belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, siyasi parti genel başkanları adaleti, huzur ve sükunu sağlamakla görevli çok kıymetli, saygıdeğer savcıların, hâkimlerin kararlarıyla cezaevlerini boylamaktadırlar.
Ülkede huzurun tesisi için adalet kanalıyla gerçekleştirilen bu gibi olayların karşısında olan kişiler de yok değil! Oysa, yüce adalet mensuplarının siyasi gerekçelerle veya birileri tarafından verilen talimatklar doğrultusunda bu gibi eylemlere girişeceklerini düşünmek mümkün mü! Hâşa, bin kere hâşa!!!
Adalet terazisi şaşmaz! Şeriatın kestiği parmak acımaz, acıtmaz! Hep zavallı insanlar, adi suçlular mı savcıların, hâkimlerin huzurlarına çıkarılarak derdest edilecekler. Suçları varsa, elbette siyasi partilerin genel başkanları, gençlik kolları genel başkanları, belediye başkanları, il genel meclisi, belediye meclisi üyeleri ve her kademedeki siyasiler de sigaya çekilecekler, suçları varsa derdest edilip, CEZAEVLERİNE TIKILACAKLAR.
YAŞASIN ADALET!!!
TAŞLAMA
TUZ KOKACAK OLURSA
KOKMAYAN BİR ŞEY KALMAZ
ADALET TUZ GİBİDİR
ADALET KOKSA OLMAZ
ADALET TUZ HÜKMÜNDE
TUZU KOKUTMAYALIM
ADALETİ KOKUTUP
HALKI KORKUTMAYALIM
“MÜLKÜN TEMELİ” DERLER
BELLİ ADALET İÇİN
TEMELİ ZAYIFLATMAK
SÖYLEYİN NEDEN, NİÇİN
GECİKİRSE ADALET,
GERÇEK ADALET OLMAZ
ADALET TERAZİSİ
GERÇEK OLURSA ŞAŞMAZ
NEDEN TAKDİR EDİLİR
ÖMER VE NUŞİREVEN
ADALET DAĞITMAKLA
ÜNLÜ OLDUKLARINDAN
ADALET OLAN YERDE
HUZUR VARDIR BİLİNİZ
HUZUR İLE ADALET
ORANTILI ŞÜPHESİZ
“ÂDİL HÂKİM” PEYGAMBER
SAFLARINDA ALIR YER
HER İKİ CİHANDA DA
ÂDİL HÂKİM MUTEBER