Öğretmenlik, insanlık aleminin en eski mesleklerinin başında gelir, Dünyada okul kuran ilk deletin Sümerliler olduğu kabul edilir. Sümerliler tarafından M.Ö. 3000 yıllarında okullar açıldığı ve eğitimin kurumsallaşmaya başladığı varsayılır.
Eğitim, İnsanın olduğu her yerde vardır. Eğitim, sadece okullarda değil, hayat boyu devam eden zihinsel bir süreçtir. Atalarımız her dönemde eğitime önem vermiştir. İslamiyet Öncesi Türklerde eğitim, şimdiki gibi örgün ve özel sınıflarda ve ayrı bir dal olarak olmasa da, toplum eğitimi, mesleki eğitim, din eğitimi vb. gibi sınıflandırılabilir. İslamiyet öncesi dönemde sözlü kültürün hâkim olduğu eğitim bu kültürün özelliklerine uygun şekilde yapılmaktaydı. İslamiyet öncesi atalarımızın eğitim anlayışının daha çok yaygın eğitim şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. İslamiyet öncesi Türklerde göçebe yaşam tarzından dolayı sanat, mimari, yazı vb. gelişmeler gecikmiş ve yaşam biçimine göre şekillenmiştir. Göktürkler çoğu yönden Hunlar’a benzerlik gösterirken; Uygurlar yaşam tarzı, benimsedikleri din, yazı kültür ve sanat yö- nünden Hunlara göre farklılık göstermiştir. Bu çalışmanın amacı; İslamiyet öncesi Türklerde eğitimin, eğitim sisteminin durumunu araştırıp farklı kaynakların bulgularından faydalanarak açıklamaktır.
Osmanlılarda öğretmenlik, sıbyan mekteplerinde “muallimlik”, medreselerde ise “müderrislik” olarak adlandırıldı.
Selçuklularda ve Osmanlılarda şehzadeleri eğitenler Atabeg, atabey ya da atabekü’l-asâkir olarak adlandırılırlardı. Şehzadelere tarih, edebiyat, fen, matematik, astronomi bilimleri yanında dini eğitim (arapça, kur’an eğitimi, hadis, kelam, fıkıh) de verilirdi. her şehzade savş eğitimi (kılıç, ok ve yay kullanma) ve yeteneğine göre bir spor eğitimi (güre, binicilik, atıcılık, kılıç-kalkan) alırdı. Sancakta bulunan şehzadelere Çelebi sultan denirdi. Osmanlılarda şehzadeler on – onyedi yaşına geldiklerinde sancaklara gönderilir, lala dediğimiz çok tecrübeli bir devlet adamının gözetiminde hem işleri yürütür hem de yetiştirilirlerdi.
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Şehzadelerin eğitimleriyle ilgili iki anekdotu anımsatarak, okuyucularımızı hem düşündürelim, hem gülümsetelim istedik.
Birinci anekdot şu:
Padişah, lalasına:
-Şehzademin en iyi öğrendiği ders hangisi? diye sormuş.
Lala cevap vermiş:
-Binicilik, Padişahım!
Padişah, yine sormuş:
-Neden, binicilik!
Lala, cevap vermiş:
-Diğer derslerde, muallimleri cesaret edip, Şehzadeye yanlışlarını söyleyemiyorlar. Ama yanlış yaptığında bindiği at onu hemen sırtından atmakta!
İkinci anekdot da şöyle:
Küçük şehzade, padişah babasına öğretmenini şikâyet etmiş.
-Beni azarlıyor, sınıftaki öğrencilerin yanında küçük düşürüyor. Gel de, ona haddini bildir demiş.
Padişah, ders vermek açısından teklifini kabul etmiş görünerek Şehzadenin öğretmenine gizli haber göndermiş:
-Yarın mektebe geleceğim. Sözde Şehzadeyi korumak için kendisine çatacağım. Hiç çekinmeden, üzerime yürüsün ve beni dövecek gibi yapsın.
Talimatını vermiş. Ertesi gün de mektebe giderek, muallime:
-Sen benim oğlumu nasıl döversin! diyerek sözde çıkışmış.
Muallim, daha önce aldığı talimat üzerine Padişahın üzerine yürüyerek:
-Ben şehzade falan dinlemem. Benim rahleme gelen her kişi talebedir. Dersini yapmadığı, bilmediği zaman azarlarım, gerekirse döverim! diye bağırmış.
Padişah, kaçar gibi yaparak dönmüş. Mektepten geldiğinde de şehzadeye söylenmiş:
-Bu senin öğretmenin ne kadar yaman kişi. Az kalsın, senin yüzünden beni de dövecekti. Sen iyisi mi, verdiği dersleri can kulağıyla dinle ödevlerini yap. (Padişah oğluyum) diyerek bana güvenme…
NOT: Öğretmenlerin, öğrencilerini dövmeyi alışkanlık haline getirmelerine karşı olmakla birlikte, (nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir) diyerek, haylaz öğrencilerin tedip edilmeleri açısından azarlanmalarına ve gerekirse de hafif yollu dayak yemelerine karşı olmamak gerekir, kanaatindeyiz…
TAŞLAMA
BİR ULUSLARARASI
CEZA MAHKEMESİNDEN
NETANYAHU’YU CEZA
ÇOK YERİNDE GERÇEKTEN
HER NEREYE GİDERSE
TUTUKLANABİLECEK
DÜNYADA ADALETLİ
HÂKİMLER DE VAR DEMEK
BU KARARLA İSRAİL
ZULMÜ TESCİLLENMİŞTİR
KARAR KESİNDİR ELBET
BU İŞTE SÖZ BİTMİŞTİR
NETANYAHU’NUN SONU
HİTLER GİBİ OLACAK
KENDİ-KENDİNİ VURUP
İNTİHAR EDECEK BAK