Milli Eğitim Müdürü Deniz Edip’in kurmayları ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gerçekleştirmeyi planladıkları çalışmalar arasında kısaca dijital bağımlılık olarak adlandırabileceğimiz ve aile bireyleri arasındaki sevgi ve iletişimin kopmasına neden olan bağımlılıkla mücadelede yer alıyor.
Hastalığın teşhisi doğru, ancak reçetesi çok zor. Çünkü gerçekten neredeyse her kesimden aile bu bağımlılığın pençesinde. Babanın elinde aslında aklını hüküm altına alan akıllı telefon, çocukların önlerinde bilgisayar veya laptop, anne de dizilerin gösterildiği ekrana mahkum bir şekilde zamanlarını geçiriyorlar.
Çoğu aileler akşam yemeklerinde bile sofrada bir araya gelemiyorlar. Aile içi sohbet ise çoktan unutuldu. Aile bireylerinin dert ortakları akılsız ve ruhsuz olan o teknolojik aletler oldu. Bu durumda ruhsal bunalımlardan, çocukların hatta yetişkinlerin bile kötü kimselerin tuzaklarına düşmelerine kadar birçok soruna yol açıyor. Bunlara ilişkin olarak her gün basın yayın organlarında onlarca haber yer alıyor. Bunlardan bile ibret ve gerekli dersleri almak, tehlike daha kapımızı çalmadan uyanık olmakta yarar vardır.
İşte böylesine önemli bir konuya Milli Eğitim Müdürlüğü el atmayı planlıyor ve bunun için de konunun paydaşları ile istişare görüşmeleri yapacak ve önerileri alacak. Aslında bu konunun paydaşları neredeyse toplumun her kesimidir. Artık evinde veya cep telefonunda internet bağlantısı olmayan kimse kalmadı gibi. Bu nedenle yalnız basın mensupları ve kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşları ile değil de olabildiğince her kesimle görüşme yolların denenmelidir. Hiçbir unvanı olmayan sokaktaki vatandaşın bile görüşü alınmalıdır.
Tabii ki bunu yaparken de görüştüğü kişi ve kurumlara da önemli görev düşüyor. Onların da bu işin öneminin idraki içerisinde sorumluluk içerisinde hareket ederek, gerekli önerlileri sunmaları ve işbirliği yapmaları gerekiyor. Çünkü bu sorun bir tek kurumun tek başına çözebileceği bir boyuttan çok daha öte boyuttadır.
Umarım herkes Milli Eğitim Müdürlüğünün sorumluluğu kadar bir sorumluluk sahibi olur ve ülkemizin geleceğini tehdit eden bu sorun için; bir Siirt modeli çözüm yolu oluşturulur.
YORUMLAR