NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü), Avrupa ve Kuzey Amerika’daki 32 üye ülkeden oluşan uluslararası bir askeri ittifaktır. 1949 yılında “Kuzey Atlantik Anlaşması”nın 12 ülke tarafından imzalanarak kuruluşunun 75. yılı Washington’daki “Andrew W. Mellon Oditoryumu”nda gerçekleştirildi.
NATO’ya dahil ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanlarının katıldıkları Zirveye AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Önce liderlerin eşlerinin giriş yaptığı törene, henüz NATO üyesi olmamakla birlikte zirveye davet edilmiş olan Ukrayna, Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore liderleri de katıldılar.
Törende, İkinci Dünya Savaşı, NATO’nun kuruluşu, Bosna Savaşı, Kırım’ın ilhakı ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi farklı olaylara ilişkin görüntülerin yer aldığı video gösterildi.
Törenin açılış konuşmasını yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Kuzey Atlantik Anlaşması”na büyük saygı duyduğunu belirterek, anlaşma sayesinde barışın korunduğunu vurguladı. Stoltenberg, böylelikle NATO’nun tarihin en başarılı ittifakı olarak ön plana çıktığını ifade ederek, “75. yıl dönümümüzde rahatlıkla şunu söyleyebiliriz, NATO sadece en başarılı ve güçlü ittifak değil, aynı zamanda tarihin en uzun ömürlü ittifakıdır.” diye konuştu.
NATO’nun genişleme kararının ardından Avrupa tarihinin değiştiğine dikkati çeken Stoltenberg “Müttefikler o dönemde netlik ve kararlılık gösterdi. Şimdi de bunu yapmaya devam etmeliyiz.” dedi. Stoltenberg “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı nesillerdir meydana gelen en büyük güvenlik krizidir.” değerlendirmesinde bulundu. NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya eşi benzeri görülmemiş düzeyde destek sağladığını ifade eden Stoltenberg, desteğin bazı risk ve maliyetleri olduğunu ifade etti.
Stoltenberg, “Ancak en büyük risk Rusya’nın Ukrayna’da kazanması olur. Buna izin veremeyiz. Bu savaşın sonucu onlarca yıl boyunca küresel güvenliği şekillendirecek. Şimdi demokrasiye sahip çıkma zamanı ve bunu Ukrayna’da yapmalıyız.” dedi.
Rusya’nın kazanmasının sadece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i değil, İran, Kuzey Kore ve Çin gibi “otoriter liderleri” cesaretlendireceğini kaydeden Stoltenberg, bu ülkelerin Rusya’yı desteklediğini ve NATO’nun başarısız olmasını istediğini söyledi.
Stoltenberg, 75 yıl boyunca NATO’nun “çok büyük fırtınalardan” geçtiğini belirterek, müttefiklerin çıkar, tarih, gelenekler ve değerlerle birbirine bağlı olduğunu, tüm üyelerin ittifakın değerini bilmesi gerektiğini dile getirdi.
NATO zirvesinde terörizm başta olmak üzere tespit edilen temel tehditler karşısında İttifak’ın savunma yapılanmasının ve caydırıcılığının güçlendirilmesine yönelik planlamalar ele alındı.
Evet, NATO’nun 75. Kuruluş yıldönümünün özeti bu. Şimdi, gerçeklere gelelim. Ortadoğu’da kaynayan bir kazan var. NATO, ABD ve AB sözde bölgeye demokrasiyi getirecekler! Aslında bunlar ŞERRİN MÜTTEFİKLERİDİRLER! Bunların yaptıkları “HIRSIZA TAŞ VERİP, EV SAHİBİNE UYANIK OL!” taktiğini uygulamaktır.
Fas’ta, Tunus’ta, Cezayir’de, Yemen’de, Mısır’da, Libya’da, Suriye’de meydana gelen olayların altında yatan gerçek budur. ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’nin açıkladığı hedef adım-adım uygulanıyor. “Bu bölgede 22 ülkeyi bölüp parçalamak ve rejimlerini değiştirmek!” Bunu sözde demokrasi adına yapıyorlar!
İşin gerçeğini bilmeyenler ABD, AB ve NATO’nun gerçekten İslâm ülkelerine demokrasiyi getirmek için çabaladıklarını zannedebilirler. Ama madalyonun asıl yüzü bu değildir. Şer güçlerin asıl amaçları Müslüman ülkelerin ellerindeki zengin petrol ve diğer maden yataklarını paylaşmaktır. (MİNAREYİ ÇALAN, KILIFINI UYDURUR) misali ABD ve şer ortakları da (DEMOKRASİYİ GETİRMEK) kılıfı altında Müslüman ülkeleri işgal etmek için bahaneler uyduruyorlar. Maalesef, bu ülkelerde yaşayan sözde Müslümanlar da, bu şer güçlerin dümen suyuna gitmekte ve ülkelerini istilâ etmeleri için adeta davetiye çıkarmaktadırlar.
Bize göre, 75. Yıl etkinliklerine (NATO ZİRVESİ) yerine (NATO ZIRVASI) demek çok daha uygun düşecektir. Bu gaflet uykusundan ne zaman uyanacağız, dersiniz!
YORUMLAR