Bugün içimden geldi. Okuyucularımıza meşhur KURT İLE KUZU MASALINI anımsatayım istedim. Çoğunuz duymuşsunuzdur amma, zalimlerle, mazlumların; güçlülerle, zayıfların ilişkilerini anlatmak açısından anımsatmakta yarar var.
Unutmayalım, masallarda birçok gerçeklere vurgu yapılmaktadır. Kurt ile Kuzu Masalında da çok önemli gerçeklere vurgular var. Masal şu: Kuzunun biri su içiyormuş, tertemiz pırıl pırıl bir dereden. Aç bir kurt yaklaşmış yanına, belli ki kuzuyu yemeyi geçirmekte içinden!
-Vaayy! Sen kim oluyorsun da suyumu bulandırıyorsun, şimdi gösteririm sana! demiş, kuzuya!
-Aman efendim, kızmayın bana ne olur. Hem bir bakın hele ben neredeyim. Bulunduğum yerden suyunuzu nasıl bulandırabilirim. Üstelik siz benden yukarıdasınız, asıl siz benim suyumu bulandırmaktasınız! diyecek olmuş Kuzucağız!
Kurt, doğruları biliyormuş ya, doğrular bilmek pek işine gelmiyormuş. Üstüne yürümüş kuzucuğun:
-Onu bunu bilmem! Suyumu bulandırıyorsun, işte o kadar! Hem dahası bile var. Sen bana geçen yıl küfretmiştin ya, nasıl unuturum ben onu? demiş.
Kuzucuk itiraz etmiş;
-Efendim ben geçen yıl yoktum ki. Daha bu yıl doğdum inanın! diyecek olmuş.
Kurt daha da bozulmuş:
-Sen değilsen, o zaman bana küfreden kardeşindir ukala! Ha sen, ha kardeşin küfretmiş. Farkı ne ola! demiş.
Kuzucuk:
-Kardeşim yok ki küfretsin! diyecek olmuş.
Kurt ısrar etmiş;
-Seninkilerden biridir mutlaka. Benden iyi mi bileceksin. İşiniz gücünüz benimle uğraşmak, çobanlarınız ve köpekleriniz anlattılar bana. Sana ve senin gibilere haddini bildirme zamanı artık geldi diyerek kuzuyu kapmış, midesine indirmiş!
Masal bu! Dün de kuvvetliler, zayıfları eziyorlardı, bu gün de eziyorlar! Yarın da ezecekler!
(Ne ezilen, ne ezen, insanca, hakça bir düzen!) demek isterdik amma, bu deyimin ancak masallarda yaşanacağı gün gibi aşikâr! Dünya kurulalı beri ezen de olmuş, ezilen de! Fark şu ki, adaletin tesis edildiği ortamlarda, nispeten de olsa rahatlama var! Onun için (NEREDESİN EY ADALET!) diyoruz ya!
YORUMLAR