Her alandaki ihtiyaçlarını kendi bünyelerinde karşılayamayan ülkeler, başka ülkelerden ithal etmek mecburiyetinde kalırlar sıkıntısını çektikleri ihtiyaç kalemlerini… Örneğin, Rusya’dan S-400 füzelerini satın alıyor olmamız nedeni; kendi bünyemizde üretememektir aynısını, ya da benzerini…
Örnekleri çoğaltmak mümkündür elbet… Petrol ürünlerinin büyük bölümünü başka ülkelerden ithal etmemizin sebebi, yeterli petrol yataklarına sahip olmayışımız ve bu alandaki aramalarda teknolojik alanın yanı sıra maddi alanda da yetersiz kalınmasıdır kanımca… Petrol arama sondajlarının maliyeti oldukça yüksektir ve aramalarda çok daha derinlere inme imkanını sağlayacak teknolojiyi kucaklayabilmiş değiliz halen…
Üretime yönelik tesisleri yaygınlaştırmayı hedeflemek gerekirken, elimizdeki tesisleri özelleştirerek yok pahasına elden çıkarmış olmamız, daha çok üretmemiz gerektiği görüşüyle örtüşmeyen önemli bir talihsizliktir ve bu konuda en çok üzen gerçek ise; çok elverişli olan tarım potansiyelimize sahip çıkılmamasıdır maalesef…
Kimi zaman tarım ve hayvancılık sektörlerine yapılan desteklemeler ballandırılarak anlatıldığından, her iki sektörün niçin daha da gerilemekte olduğunu düşünmeden edemiyor ve yaptığım muhasebede, gerçekçi önlemler alınmadığına, desteklemelerin boşa gittiğine hükmediyorum başkaları gibi… TMO’nun yıllardır iç savaş yaşayan Suriye’den 20 bin ton hububat alacağını ve gerçekleştirilecek alımın ulaşım ihalesini 3 Ocak 2020’de gerçekleştirdiğini dile getiren medya haberlerini okurken, tarım sektörüne önem verildiği söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı için, önemli konuda üzüntüm tazelendi tekrardan…
Daha önceleri 21 milyon dönüm arazide Buğday ekilirken, bu rakamın 19 milyon dönüme gerilediğinin belirtilmesi, tarım sektörü çalışanlarının beklentilerine önem verilmediği görüşlerine haklılık kazandırmakta… Kırsal kesimlerden başka yerleşim alanlarına göç edilmesinin en önemli nedenlerinden biri, kırsal kesimlerde tarım ve hayvancılık sektörünü geliştirecek gerçekçi önlemlerin yaşama geçirilmemesidir ve gereken önlemler alınmadığı taktirde başka ülkelerden tarımsal ürünler ithal etme ihtiyacımız büyük boyutlara ulaşacak, ülkemiz ekonomisi de daha büyük zarar görecektir haliyle…
Kalkınmanın en önemli faktörlerinden biri, her alanda daha çok üretmek ve başka ülkelere ihraç etme şansına sahip olmaktır üretilenin fazlasını… Bu gerçeği göz önünde bulundurduğumda; çok elverişli olan tarım potansiyelimizin geliştirilmeyerek gerilemesine meydan verildiğini, milyonlarca insanımız gücünün atıl durumda olmasının daha çok üretim beklentisini söz konusu olmaktan çıkardığını, istenilen oranda üretmiş olsaydık bile başka ülkelere ihraç etme noktasında başka ülkeler gibi şansımız olamayacağını da düşünmeden edemedim doğrusu…
Bir zamanlar tarım sektörü sayesinde dünyanın kendi kendine yeterli 7 ülkesinden biri olan ülkemizin son yıllarda başka ülkelerden başta Buğday olmak üzere birçok tarımsal ürünü daha ithal etmek mecburiyetinde kalması, diğer sektörlerde başarılı olabilme beklentisinde karamsarlığa yol açmakta… Tarım sektöründe tekrar kendi kendine yeterli ülkeden biri konumuna gelmedikçe, nasıl umutlanabiliriz başka sektörlerden!..