“Zararın neresinden dönülse kardır” sözü, zararlı bir işten ne kadar erken vazgeçilse, daha sonra uğranılacak zararın azalarak kazanca dönüşeceğini ifade eden bir atasözümüzdür ve son zamanlarda ABD ile olan münasebetlerimizin gün ışığına kavuşan durumunu değerlendirenler, yıllarca “Dost ve müttefik” olarak lanse edilen bu ülkenin samimiyetten uzak tutumuna karşı, önlemler almada geç kalındığına hükmediyorlar ve bu görüşlerinde haklılar kanımca da…
Geçmiş yıllarda bu ülke, samimi bir müttefik olmadığı gerçeğini değişik tutum ve tavırlarla gözler önüne serdiği halde, gereken önlemleri zamanında almayı düşünen olmamıştır maalesef… Söz konusu tutum ve tavır içinde en çok ders çıkarılması gerekeni, Kıbrıs Barış harekatları esnasında “Silahımı kullanma” demesidir ve görüldüğü gibi, umursanmamıştır ondan sonra da aynı şekilde tavır takınabileceği hususu…
Suriye politikası yanı sıra DEAŞ’la yapılan mücadelede kendileriyle birlikte hareket ettiğimiz bu ülkenin, ülkemiz yöneticilerince terör örgütü olarak ifade edilen gruplara silah ve mühimmat desteğinde bulunmasına yönelik tepki aylardan beri sık sık dile getirildiği halde ABD’li yetkililer yine bildiklerini okudular günümüze dek ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletlerin 72. Genel kurulu toplantısına katılmak galesiyle New York’a ulaştığı gün, korumalarınca kullanılacak silah satışı ile ilgili anlaşmayı rafa kaldırması, tepkisini büyüttü kamu oyumuzun…
Sayın Erdoğan PBS kanalına verdiği mülakatta, korumaları için alınacak silahlarla ilgili imzalanan satış anlaşmasının geri çekilmesine inanamadığını belirtirken; “Biz paramızla sizlerden silah alamazken, siz niçin parasız olarak terör örgütlerine silah veriyorsunuz?..” sözleriyle gösterdi tepkisini… ABD yönetiminin “Manidar” olarak algılanan bu kararına tepki gösteren kamu oyumuz: “Bizler, hiçbir dönemde ABD’yi gerçek bir dost ve müttefik olarak görmedik ve böyle düşünmemize, akan yıllar içindeki samimiyetten uzak tutumu sebebiyet vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın böyle müttefiklik ve dostluk olmaz sözleriyle bir müddet önce dile getirdiği tepkiye gönülden katılıyoruz ve artık bu ülkenin stratejik ortaklığından sadece zarar görmekte olduğumuz gerçeğini göz önünde bulundurarak gerekli önlemleri alacak adımları atmak gerekiyor. Belki de bir çırpıda yıllardır devam eden samimiyetten uzak dostluğa son vermenin bazı sakıncalı vardır. Ancak, varsa da artık önlem almanın kaçınılmazlık arz ettiği gerçeği doğrultusunda hareket edilmelidir…” diyorlar yaptıkları değerlendirmelerde…
Kamu oyumuz gibi, ABD’nin hiçbir zaman ülkemizin gerçek müttefik ve dostu olmadığını düşüncesinde olduğumu bir kez daha belirterek, gerekli önlemlere yönelik adımlar atılmasın temenni ediyorum yetkililerin!..