Bir müddettir değeri yerinde sayan Dolar, ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosunun aldığı kararlar sonrası tırmanışa geçti ve geçen hafta sonu 6 TL’yi test etti bir ara… Yıllardır ülkeyi yönetme şansını bulanların büyük çoğunluğunca müttefik ve stratejik ortak kabul edilen bu ülkenin günümüze dek halkımızı sevindirecek hiçbir tutum sergilemediği, tam tersine aleyhimize yönelik davranışlarda bulunduğu net olarak gün ışığına kavuştuğu halde kendisiyle olan ilişkilerimiz konusunda kararlı bir davranış içine girilmemesi, rahatsız ediyor kamu oyumuzu ve birkaç gündür bulunduğum İstanbul’da sık sık tanık oldum halkımızın bu rahatsızlığına…
ABD Senatosundan da geçen ülkemize yönelik yaptırımları şiddetle kınayan vatandaşlar; “Artık ABD’siz bir süreç için gereken kararlı adımlar atılmalıdır… Yaptırım içeren kararlar üzerine bu ülke parasının anında yükselmeye başlaması, ekonomik açıdan düşündürücüdür.. ABD yönetiminin haksız tasarruflarına karşı gereken yapılacak deniliyor… Bizler artık neler düşünülüyorsa gecikmeksizin yaşama geçirilmesini bekliyoruz ve ülkenin vatandaşları olarak bunu istemek en tabii hakkımızdır… Müttefikliğinde dürüst ve samimi olmayan bu ülkenin uygulayacağı anlaşılan yaptırımlardan etkilenmeyeceğimizin kanıtlanması için Doların yükselişini frenleyecek önlemlere ihtiyaç olduğu dikkate alınmalı ki, münasebetsiz müttefik; istedik mi ekonominize zarar verebiliriz diye böbürlenmesin… İlgililerimizin, ABD’nin haksız tasarrufuna yönelik sözünü ettikleri önlemleri bir an önce yaşama geçirmelerini temenni ediyoruz…” diyorlar özetle…
Dolar fiyatındaki yükseliş ekonomik açıdan herkesi ilgilendiriyor ve “Alışverişimizi Dolarla mı yapıyoruz” diyerekten aksini söylemek, değiştirmez bu gerçeği… İhracat ve ithalat harcamaları Dolar bazında gerçekleştiği için paramız değerinin Dolar karşısında küçülmesi, ülkemizin ve hepimizin ekonomisine zarar verecektir elbet… Bu nedenle Dolar’ın liramız karşısında değer yitirmemesi hususu, daha çok önemsenmelidir kanımca da…
ABD yönetimlerinin tümü, çıkarları doğrultusunda müttefikliğe ve stratejik ortaklığa aldırış etmezlerken hedeflerine ulaşmak için başka ülkelerin kan gölüne dönüşmüş olmasını umursamadıkları gerçeğini de yıllardır gözler önüne sermişlerdir ama bu insanlık dışı tutumlarını engellemeye yönelik ciddi bir güç oluşturmayı kimse hedeflememiştir günümüze dek… Hedeflenmiş olsaydı “Süper Güç” de denilen bu emperyal ülke, okyanus ötesinden gelmezdi buralara… “Ben petrolü seviyorum” diyen ABD Başkanı Trump, ülkesi yönetimlerinin asıl amaçlarını yansıtmış ve başkalarını sevdiği ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını da ima etmiştir aslında…
Halkımızın dile getirdiği beklentilere tercüman olarak, ABD yönetiminin haksız tasarrufuna yönelik ülkemizce alınacağı belirtilen önlemlerin bir an önce yaşama geçirilmesinin beklendiğini vurgulayarak dikkatini çekiyorum etkili ve yetkililerin!..
YORUMLAR