Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

Orgeneral Eşref Bitlis’in Sır Kalan Uçak Kazası(!)  (17 Şubat 1993)

Türkiye’de, çok sayıda faili meçhul olaylar yaşandığı bir gerçektir. Çözümlenemeyen bu olaylardan biri de Orgeneral Eşref Bitlis’in sır kalan uçak  kazasıdır. Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde terörle mücadeleye ilişkin çıkışlarıyla dikkatleri üzerine çeken Orgeneral Eşref Bitlis, “İncirlik Üssü’nden kalkan ABD uçaklarının PKK’ya yardım dağıttığını, Çekiç Güç kuvvetlerinin Türkiye’den ayrılması gerektiğini, ABD’nin Irak’ın kuzeyinde oluşturmaya çalıştığı Kürt devletinin Türkiye’nin zararına olduğunu” sık-sık dile getirmekteydi.

Çekiç Güç’e bağlı Amerikan savaş uçaklarının, 17 Aralık 1992’de kendilerine bildirildiği halde Irak’ın Selahaddin kentine gitmekte iken Org. Bitlis’in helikopterini taciz uçuşuyla inişe zorlaması, dönemin konuşulan olayları arasında yer almıştı.

Org. Bitlis, bölgede yaşananları bir mektup yazarak dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a da iletmişti.

Orgeneral Eşref Bitlis’in, 17 Şubat 1993’te Ankara’dan Diyarbakır’a gitmek üzere bindiği uçak, kalkıştan kısa süre sonra Yenimahalle’deki PTT İşleme Merkezi’nin bahçesine düşmüştü. Şüpheli bir şekilde düşen uçakta bulunan hiç kimse kurtulamamıştı.

Kazada, Eşref Bitlis ile uçakta bulunan Binbaşı Yaşar Erian, Yüzbaşı Tuğrul Sezginler, askeri personel Fahir Işık, Emin Öner, Posta İşletme Merkezi güvenlik görevlisi Ruhi Salay şehit düşmüştü.

Olay yerinde incelemede bulunan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, uçağın düşüş sebebinin buzlanma ve pilotaj hatası olduğunu söylemiş, daha sonra yapılan açıklamada “hiçbir bilirkişi raporu ve teknik raporun bulunmadığının” ifade edilmesi kazaya ilişkin soru işaretlerini beraberinde getirmişti.

Kazadan 17 yıl sonra, “Ergenekon” davasında yargılanan emekli Albay Arif Doğan’a ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydında, “Bitlis’in JİTEM tarafından öldürüldüğü” iddiaları yer almıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddialar üzerine, daha sonra vefat eden Arif Doğan’ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin “şüpheli” sıfatıyla ifadesini aldı. Savcılık, eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dönemin Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’in de arasında bulunduğu çok sayıda kişiyi “tanık” olarak dinlemişti.

Evet, Jandarma Genel Komutanı olarak görev yapmaktayken 17 Şubat 1993 günü bindiği uçak düşerek şehit olan Orgeneral Eşref Bitlis’le ilgili komplo teorileri aradan yıllar geçmesine rağmen sonuçlanmadı. ABD’nin çekiç gücüne karşı çıkan, verdiği demeçlerinde ABD’nin, PKK’ya silah, mühimmat, teçhizat, ilaç ve yaşam malzemesi yardımları yaptığını açıklayan Orgeneral Eşref Bitlis’in bindiği uçak sebebi henüz bilinmeyen (veya bilindiği halde açıklanmayan) bir nedenle düşmüştü. Orgeneral Bitlis’in kamuoyunda tartışmalara neden olan ölümü hala esrarını koruyor.

Düşen uçağın enkazının hurdacıya satıldığının ortaya çıkmasının ardından, soruşturmayı yürüten savcılık, incelenmek üzere, Genelkurmay Askeri Savcılığından kaza sonrası çekilen fotoğrafları istemiş, Bitlis’in şehit düştüğü uçak kazasının fotoğraflarını inceleyen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Emniyet uzmanları, hazırladıkları raporda “uçağın düşüş nedeninin tespit edilemediği” konusunda bilgi paylaşmışlardı.

Uzmanların incelediği 15 fotoğrafa ilişkin hazırlanan raporda, “Mevcut fotoğraflarla sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı, bu nedenle uçağın düşmesiyle ilgili bir kanaatin oluşmadığı” belirtilmişti.

Savcılık, Orgeneral Eşref Bitlis’in 1993’teki ölümüne ilişkin soruşturmada, zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle 2016’da “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.

Kararda, olayda bomba kullanılıp kullanılmadığının tespitinin mümkün olmadığı belirtilerek, “Bu nedenle özellikle medyada speküle edilen sabotaj iddiasına ilişkin herhangi bir somut kanıt ortaya konamamıştır.” ifadesi kullanılmıştı.

Zaman aşımını durduran veya kesen bir işlem bulunmadığı kaydedilen kararda, bu sebeple soruşturmada “20 yıllık asli zaman aşımı süresinin dolduğunun” kabulüyle kovuşturmaya yer olmadığının kararlaştırıldığı aktarıldı.

Orgeneral Bitlis’in oğlu Tarık Bitlis’in karara yaptığı itiraz ise reddedilmişti.

Evet, Orgeneral Eşref Bitlis’in ve beraberindekilerin şehit olduğu kaza, artık bir FAİLİ MEÇHUL olarak kalacaktır.

TAŞLAMA

GÜYA ONBEŞ ŞUBATTA

APO KONUŞACAKTI

NEDEN SÜKUT EDİYOR

VE HÂLÂ KONUŞMADI

 

FERMAN OKUNUR MU HİÇ

BU TOZ DUMAN İÇİNDE

VAN’A KAYYIM ATANDI

KONUŞULACAĞI GÜNDE

 

BİR PAZARLIK OLDUĞU

BELLİDİR BU ARALAR

DİLERİZ Kİ BU ARA

KAŞINMASIN YARALAR

 

KAŞINAN YARALARDA

ENFEKSİYON RİSKİ VAR

TIP İLMİNİN TESPİTİ

GERÇEKLERDİR BİL BUNLAR

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER