Evet, bu Bölgede sular durulmaz. Suların durulmasını beklemek ham hayal olur. Türkiye, sözün tam anlamıyla bir ateş çemberinin içinde. Irakta, Suriye’de terör örgütleri sınırlarımıza dayanmış durumda. IŞİD teröründen kaçanlar, tek sığınacak merci olarak Türkiye’yi görüyorlar. Ülkemiz, büyük ülke ya! Kapılarını ardına kadar açmış, sınırlarımız, YOLGEÇEN HANINA dönmüş!
Kendi kendimizi kandırmanın ve büyüklük taslamanın bir anlamı yok. Başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri, sınırlarımızı açmamızı istiyorlar, biz de insanlık(!) adına sınırlarımızı açacağız. Sıkıysa, açmayalım!
Acaba, bir Avrupa ülkesi, Türkiye’nin kabul ettiği mültecilerin onda birini dahi kabul eder mi! Elbette ki hayır! Ama onlar küçük devletler! Türkiye büyük Devlet! Bunun için, onlar sığınmacı göçmenleri kabul etmeseler bile, biz, (büyüklüğün şanındandır!) diyerek sığınmacıları kabul ediyoruz. Ve tabii, bu işin sonu nereye varacak bilemiyoruz!
Dün, sınırımızda PKK, PYD vardı. Bugün IŞİD, EL NUSRA denilen terör örgütleri sınırlarımıza dayanmış durumda. ABD’nin bir planı var. Hani adına (Büyük Ortadoğu Projesi!) dedikleri, sonuç itibarıyla Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin bölünmesini de hedefleyen meşhur plan! Üstelik Türkiye Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanlarından biri! Bugün 12. Cumhurbaşkanı makamında olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu konuyu sık-sık gündeme getirir ve (BİZ, BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNİN EŞ BAŞKANLARINDAN BİRİYİZ!) diyerek üzerine basa-basa vurgulardı ya! Peki, nedir bu büyük Ortadoğu projesi! İşte IŞİD, PKK, PYD gibi örgütler aslında bu büyük projenin taşeronluğunu yapmaktadırlar. Siz bakmayın birbirleriyle savaşmalarına. Sonuç itibarıyla hedef aynı, hedef! Amaç, Irak’ta olduğu gibi Suriye’nin ve onu müteakip Türkiye ile İran’ın parçalanarak bölünmeleri! Bunun için her türlü ayrımcılığı kışkırtıyorlar. Bir taraftan dincilik ve mezhepçilik üzerinden ayrıştırma yaparlarken, diğer yandan, etnik milliyetçiliği kullanmaktadırlar. Önce Bölge halkını birbirine kırdıracaklar ki, sonra rahatlıkla, Büyük Ortadoğu Projesini tatbik etsinler! Oynanan asıl oyun budur!
Büyük Ortadoğu Projesinin amacı, Bölgedeki zengin petrol yataklarına el koymak yanında, İsrail’in korunma altına alınmasını sağlamaktır!
Yazımızı, bir anekdotla noktalayalım:
Zenginin biri, yanında dalkavuğuyla yürürken, önlerinden geçen orta yaşlarda ensesi kalın birine kafayı takmış. Dalkavuğuna:
-Önümüzden giden bu adamın ensesine bir şaplak indirirsen, sana bir sarı altın var! demiş.
Dalkavuk, tereddüt etmeden, gitmiş, adamın ensesine tokadı indirmiş ve:
-Vay Amcaoğlu, senin buralarda ne işin var! driyerek sözde amcası oğlu zannettiğini ima etmek istemiş. Ensesi kalın adam da, durumun bir yanılgı sonucu yaşandığını zannetmiş. Ses çıkarmamış. Ancak, para sahibi şahsın, dalkavuğuna devamlı (Bir sarı altın daha! Bir sarı altın daha!) diyerek kışkırtması sonucu, ensesi kalın adam 4-5 şaplak daha yemiş. Her defasında da başka mazeretler uydurmuş.
Sonunda ensesi kalın adam dayanamayarak:
-Be Allah’tan korkmaz! Benden ne istiyorsun! Enseme şaplaklar indirip, duruyor, sonra mazeretler uyduruyorsun! Artık yeter! diye tepki gösterince,
Dalkavuk:
-Beyim, kusura bakma amma, sende bu ense, beyde de bu sarı altınlar oldukça, enseni şaplaklardan zor kurtarırsın! demiş. Sözün özü, Ortadoğu’da bu zengin petrol ve diğer maden yatakları varken, bölge halkı olarak kendimizi ABD’nin şaplaklarından zor kurtarırız. Hele, bu kafayla giderse, hiç mi, hiç kurtaramayız!
YORUMLAR