RAMAZAN KÖŞESİ HAZIRLAYAN:
MUHAMMED CÜNEYT ARITÜRK
Arabi ayların dokuzuncusu Ramazan-ı Şeriftir. Diğer bir ifadeyle oruç ayıdır. Ramazan ayında oruç tutmak ve imsak denilen vakitten, iftar vaktine kadar yemek, içmek, cinsi münasebette bulunmak baliğ, hasta ve yolcu olmayan bütün insanlara (Müslümanlara) farzdır.
RAMAZAN AYI İLE İLGİLİ ÂYET-İ KERİMELERİN MEÂLİ ÂLİLERİ
Kuran-ı Kerim’de, Ramazan ayında Orucun farz kılındığını belirten âyet-i kerimelerin meâli âlilerini okuyucularımızın dikkatlerine sunalım:
2/183-184“Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi. Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için size de sayılı günlerde farz kılındı. Sizden hasta olan veya yolculukta bulunan kimse (tutamadığı günlerin) sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca güçlükle dayananların oruç yerine, bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir. Kim içinden gelerek, daha çok iyilik yaparsa, bu kendisi için daha iyi olur. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.
2/185- “Ramazan ayında insanlara rehber olarak ve (doğruyu yanlıştan) ayırıcı ve yol gösterici belgelerle Kuran indirilmiştir. Kim bu aya tanık olursa, onda oruç tutsun. Hasta olan veya yolculukta bulunan ise (aynı) sayıda diğer günlerde tutar, Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. (O halde) sayıyı tamamlayın ve size yol göstermesinden dolayı Allah’ı ululayın. Böylece minnettarlığınızı göstermiş olursunuz.
2/187- “Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı. Onlar sizin örtünüz, siz de onların örtüsüsünüzdür. Allah, kendinize haksızlık etmeye uğraştığınızı gördü, tövbenizi kabul etti ve sizi bağışladı, Artık kadınlarınıza yaklaşabilir ve Allah’ın sizin için yazdığını arayabilirsiniz. Tan yerinde gündüzün beyaz çizgisini gecenin siyah çizgisinden ayırt edinceye kadar yiyin, için. Sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescitlere kapandığınız zaman kadınlarınıza yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, onlara yanaşmayın. Allah kendisine karşı saygılı olsunlar diye, insanlara ayetlerini böylece apaçık bildirir.
TERAVİH NAMAZI
Teravih Namazı sünnet-i müekkededir. Peygamber efendimiz, 3-4 gün teravihi cemaatle kıldırmış, daha sonra evden çıkmamıştır. Sebebi sorulunca, (Teravih namazının size farz olacağından korktuğum için evden çıkmadım) buyurmuştur. [Buhâri] Teravihin yirmi rekat oluşu ve cemaatle kılınması hadis-i şerifle bildirilmiştir. Sünnet olduğu Eshab-ı kiramın İcmaı ile sabittir. (Merâkıl-felâh şerhi)
Peygamber efendimiz, teravihi, 8, 12 ve 20 rekat olarak da kılmıştır. İbni Abbas hazretleri bildiriyor ki, Resulullah, yatsıdan sonra, vitirden önce, 20 rekat namaz kıldıktan sonra, (Ramazanda 20 rekat teravih namazı kılanın, yirmi bin günahı affolur) buyurdu. (İ.E. Şeybe)
Teravihin yirmi rekat olduğuna inanmayanın sapık olduğu (Nur-ül-izah) şerhinde de yazılıdır.
İmam-ı a’zam hazretleri, (Teravih namazı sünnet-i müekkededir. Hz. Ömer, teravihin 20 rekat olarak cemaatle kılınmasını kendiliğinden ortaya çıkarmamıştır. O, elindeki sağlam esasa, yani Resulullahın sünnetine dayanarak emretmiştir) buyuruyor. (El-İhtiyar)
Peygamber efendimiz, teravihi hiç kılmasa bile hulefa-i raşidinin kılması, sünnet olması için kâfidir. Hadis-i şerifte, (Sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine sımsıkı sarılın!) buyuruldu. [Buhâri]
Teravihin cemaatle kılınması Sünnet-i kifaye’dir. Yani bir mahallede cemaatle kılınınca, diğerleri evde kılsa, sünnet ifa edilmiş olur. (Nimet-i İslâm)Erkeklerin camide cemaatle namaz kılmalarının, evde kıldıkları namazdan 27 derece daha fazla sevap olduğu, kadınların ise, evde namaz kılmalarının, camide namaz kılmalarından daha çok sevap olduğu hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Kadınlar, zaruretsiz camiye gidemez. Çünkü Redd-ül-muhtar’da buyruluyor ki: (Genç ve yaşlı kadınların 5 vakit namaza, Cuma ve bayram namazları için, vaaz dinlemek için camiye gitmeleri caiz değildir. Eskiden, yalnız çok yaşlı kadınların, akşam ve yatsı namazına gitmesine izin verilmiş idi ise de, şimdi bunların da gitmesi caiz değildir.) [İmamlık bahsi] [Bu hüküm, adı geçen kitabın Türkçe tercümesinin c.2, s.420 dedir.]Teravih namazı iki veya dört rekatta bir selam vererek kılınır. Fakat iki rekatta bir selam vermek daha iyidir. Teravih namazını on rekatta bir selam vererek iki selamla bitirmek caiz, fakat mekruhtur. Şafii’de ise hiç sahih olmaz. Teravih, vitirden önce kılınır. Vitirden sonra da kılmak caizdir. Kılınamayan teravih namazının kazası gerekmez. Yatsıyı cemaatle kılan, teravihi yalnız, vitri de cemaatle kılsa mahzuru olmaz. Hatta teravihi kılmasa da, farzı kılmış olduğu imama uyarak vitri kılabilir.
İmamla birlikte yatsının farzı kılınsa, sonra imam gitse, cemaatten biri imam olup teravihi ve vitri kıldırsa sahih olur. Birkaç kişi camiye girince, yatsının farzının kılınmış olduğunu görseler, biri imam olup yatsının farzını kıldırsa ve teravih kıldıran imama uysalar vitri de bu imamla kılsalar sahih olur. Bir özrü sebebiyle camiye gidemeyen kimse, teravihi evde yalnız başına kılabilir. Hanımı, anası ve kızı ile de cemaat yapıp kılabilir. Fakat imam, sünnete uygun kıldırıyorsa, erkekler camiye gitmelidir. Hadis-i şerifte buyruldu ki: (Ramazan ayında inanarak ve sevabını umarak teravih namazı kılanın, günahları affolur.) [Nesâi]
Bazı imamlar tadil-i erkana riayet etmeyerek teravihi hızlı kıldırıyor. Halbuki Hanefi’de tadil-i erkan vaciptir. Vaciplerinden biri kasten terk edilerek kılınan namazı tekrar kılmak vaciptir. Unutularak vacip terk edilirse, secde-i sehv gerekir. Tadil-i erkan, Şafii’de ise farzdır. Farz terk edilince namaz sahih olmaz. Teravih de olsa, sahih olmayacak kadar hızlı kılmak caiz olmaz.
RAMAZAN FIKRASI RAMAZAN GELDİ, GİTTİ BİLE
Ramazan yaklaşınca, Siirtli erkek, evine paketlerle bir şeyler taşımağa başlamış. Her getirdiğinde de hanımına sık-sık tembihler:
-Bunlar Ramazan için! dermiş.
Kadın da biraz safmış. Kocasının getirdiği gıda maddelerini biriktiriyor amma, Kocasının “Ramazan” derken, Ramazan ayını kastettiğini idrak edemiyormuş.
Tam o günlerde, adı Ramazan olan amma bir dilenci evlerine gelmiş.
-Yaklaşan Ramazan hürmetine, bu âma Ramazan’a bir şeyler verin! demiş. Saf kadın, kocasının Ramazan ayı için getirdiği ne varsa getirmiş, Ramazan adlı dilenciye vermiş. Akşam kocası eve gelip, yine:
-Bu paket de Ramazan için! deyince, Kadın:
-Oooo, senin haberin yok! Ramazan geldi, onun için getirdiğin bütün paketleri aldı, gitti bile! demiş.
Aman, hanımlar dikkat! Siz, siz olun da, bu saf hatun gibi dengesizlik yapmayın.
RAMAZAN MANİ’Sİ
İLK TERAVİH, İLK SAHUR
RABBİN HUZURUNDA DUR
SAHUR VAKTİNDE DUA
ELBETTE MAKBUL OLUR
HÂDİS-İ ŞERİF MEÂLİ ÂLİSİ: ORUÇ TUTUNUZ, SIHHAT BULUNUZ.
YARIN GECE İÇİN İMSAK SAATİ: 04:28