Padişahların tebdili kıyafetle yaptıkları denetimler ve o esnada karşılaştıkları olaylara ilişkin anekdotları hepimiz okumuşuzdur.. Sanırım bunu yalnız padişahlara münhasır görmemek gerekiyor.. Bunu o dönemde daha alt düzey yöneticilere de yaymak gereklidir diye düşünmekte yarar vardır.
Buna değinmeden önce, padişah veya diğer yöneticilerin bunu neden yaptıklarını biraz irdeleyelim.. Bu neden yapılıyordu? Tek kelime ile hayatın gerçeklerini öğrenmek.. Yani vatandaşların, daha doğrusu hizmet verdikleri kitlenin aldıkları hizmetten memnun olup olmadıklarını belirlemek içindi.. Verdikleri hizmetlerin kalitesini, hizmeti verenlerden değil, hizmeti alanlardan öğrenmeye çalışıyorlardı.
Doğrusu da bu değil mi? Hiç kimse benim yoğurdum ekşidir demez.. Önemli olan o yoğurdu tadanın nasıl bir algıya sahip olduğudur.. Bu nedenle günümüz yöneticilerinin bu konuyu gündemde tutmaları gerekiyor.. Bu nedenle ilimizdeki yöneticilerin de, ister il müdürü olsun isterse bir şube müdürü ya da bir şef statüsünde olsun, her yöneticinin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.. Yaptıkları hizmetin vatandaşa ne kadar ulaştığını bizzat vatandaştan öğrenmelerinde yarar vardır.. Bunun için de zaman zaman resmi hüviyetlerinin dışında araştırma yapmaları, kendilerinin yanı sıra, kişiliklerine ve bilgilerine güvendikleri insanlara yaptırmalarında yarar bulunmaktadır.. Ya da başka yöntemlerle bunu öğrenmeye çalışarak.
Özelliklede hizmeti verenden hizmetin kalitesini öğrenme alışkanlıklarından vazgeçerler.. Hiçbir kimsenin kendi yaptığı işi eleştirmeyeceğini unutmazlar…
Umarım, her düzeydeki yönetici zaman zaman bunu yapar…