PERİŞANLIKLARIMIZ

Yurdun her yerinde olduğu gibi, ilimizde de yağış oldu mu yollar perişan oluyor ve bu perişanlık, altyapı hizmeti için harcanan paraların zarar hanesine geçtiği gerçeğini gözler önüne serdiğinden, üzüntümüz sık/sık tazeleniyor.

Altyapı hizmetine yönelik harcanan paralar yüksek meblağdadır ve düşen yağışların sebebiyet verdiği çirkinlikleri yansıtan görüntüleri TV kanallarından izlerken, bugüne dek ülke genelinde Belediyelerin altyapı için harcadıkları paranın toplamını merak etmeden edemiyorum. Bu konuda sağlıklı bir araştırma yapıldığı taktirde açıklanacak rakam, akıllara durgunluk verecek korkunçlukta olacaktır sanırım.

Ülkemizde boşa harcanan paranın haddi hesabı yoktur ve son zamanlarda önemli hizmetlerde kullanılması gereken paraların nasıl hiç gereği olmayan alımlarda değerlendirildiğine dair haberleri dinlerken, üzüntüm daha da büyüyor. Vatandaşlarımız da bir araya geldikleri yerlerde fuzuli harcamalardan yakınırlarken; “Boşuna savrulan paraların yoksulluğu asgari düzeye çekmek için harcanmamış olması, halkımız için önemli bir talihsizliktir. Çünkü, fuzuli ve lüks harcamalar, milyonlarca yurttaşımızı insanca yaşam koşullarından daha da uzaklaştıran boyutlara ulaştırmıştır ve halen de haklı tepkilere yol açan bu gerçeği umursayan olmamaktadır…” diyorlar ve bu yakınmalarında haksız olduklarını söylemek mümkün değildir.

Şüphesiz ülkemizdeki perişanlık, sadece yağışlar esnasında yollarımızın içine girdiği çirkinlik değildir. Milyonlarca insanımızın işsiz olması “Bu insanlarımız, ne yapar, nasıl geçinirler?” endişesi nedeniyle en önemli perişanlıktır. Keza, yine milyonlarca insanımızın dar gelirliliği de gönül dağlayan perişanlıklardandır ve buna rağmen halkımızı ilgilendiren perişanlıkları ciddi şekilde umursayan olmamaktadır.

Sorunlara ve beklentilere çözüm üretebilmek; her alanda perişanlık arz eden olumsuzlukların asgari düzeyde kalmalarını sağlayacak önlemleri yaşama geçirmekle mümkündür ama “İnsanca yaşam hakkı sadece bize aittir” zihniyetiyle hareket edenler, bu noktayı önemsemiyorlar. İnsanca yaşam koşullarında mağdur edilen vatandaşlar; “Herhalde sanılıyor ki bu umursamazlık böyle devam edip gidecek.. Ancak yanılgı içindeler. Zira sayemizde yüce makamlara ulaştıktan sonra bizi umursamayanları seçim sandığına gömmekten söz edenlerin sayısı, gün geçtikçe artıyor…” diye görüş seslendiriyorlar.

Benden uyarmak!.