Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam

PETROL VE DOĞALGAZ SAVAŞLARI!

Tarihçiler, gelecek yıllarda gerçekleri

Tarihçiler, gelecek yıllarda gerçekleri yazarlarken, Ortadoğu’da yürütülen savaşların adlarını (PETROL VE DOĞALGAZ SAVAŞLARI) olarak koyacaklardır. Ortadoğu, yer altı zenginliklerine sahip bir bölge. Dünyadaki petrol rezervlerinin yüzde 60’ından fazlası, Ortadoğu ülkelerinde. İşte, Bölgemizde devam eden savaşların asıl sebebi budur. Yoksa Irak’a, Suriye’ye, İran’a ve diğer ülkelere demokrasiyi götürmek bahane.

Ortadoğu’nun bir de su kaynakları yönünden zenginliği vardır. Bu bakımdan Su kavgaları da sebepler arasına eklenebilir. Bu doğal zenginlikleri olmazsa, ABD neden 11 bin kilometre (kuş uçuşu) gelsin de Libya’ya, Irak’a, Suriye’ye ve diğer Ortadoğu ülkelerine müdahil olsun. ABD ile Rusya gibi iki süper güç, neden karşı karşıya gelmek riskini göze alsınlar!

Son günlerde Suriye’de enerji zengini Deyrizor’da PYD/PKK’nın işgalindeki petrol ve gaz sahalarını ele geçirmek için sahadaki İran ve Rusya’ya karşı ABD neden böyle canhıraş bir kavganın içinde!

Irak sınırına hâkim Deyrizor, ülkenin en büyük enerji kaynaklarına ev sahipliği yapıyor. Kenti ikiye bölen Fırat Nehri’nin doğusu, Suriye’nin en büyük petrol sahalarını oluşturan 11 yatağı barındırıyor. El Ömer, Tanak, Vard, Afra, Kevari, Cafra, Carnuf, Azrak, Kahar, Şueytat ve Galban petrol sahaları, tahmini hesaplamalara göre Suriye’nin enerji kaynaklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. PYD/PKK, geçen yılın son çeyreğinde, Beşşar Esad rejimi güçleriyle eş zamanlı olarak Deyrizor kırsalının enerji kaynaklarının yoğun olduğu kuzeydoğusunda, yani Fırat Nehri’nin doğusunda ilerlemişti. Deyrizor’un kuzeydoğu kırsalındaki en büyük gaz tesisi Koniko’yu, 23 Eylül 2017’de ele geçiren örgüt, 22 Ekim 2017’de de Suriye’nin en büyük petrol sahası El Ömer’i işgal etmişti. Halihazırda Deyrizor’da Fırat Nehri’nin doğusuna PYD/PKK, batısına Esed rejimi ve güneyinde dar bir alana DEAŞ hâkim.

Peki, bu kirli savaşta Türkiye’nin ne çıkarı var. Zengin maden yataklarını mı paylaşacak, hisse mi alacak. Elbette hiç biri değil. Önce Fırat Kalkanı ve şimdi de Zeytin Dalı harekâtlarını sadece ve sadece sınırlarını korumak amaçlı yürütmektedir. Başta kendilerini Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanları ilân edenlerin akılları başlarına gelmiştir ama bu ülkemize çok pahalıya mal oldu. Kendi sınırlarımızı koruma altına alabilirsek, yeter de artar bile…

ABD ve Rusya da, Suriye’deki zengin petrol yataklarını bize koklatırlar mı!