Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prof.Dr.Ümit Yazıcıoğlu; NEWROZ, Kültürel Kimlik, Dayanışma ve Evrensel Özgürlük Arayışı

Newroz, tarihin derinliklerinden gelen bir kültürel miras olarak, pek çok

Newroz, tarihin derinliklerinden gelen bir kültürel miras olarak, pek çok halk için sadece yeni bir yılın başlangıcı değil, aynı zamanda özgürlüğün, dayanışmanın ve umudun sembolü olagelmiştir. Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkasya gibi geniş bir coğrafyada kutlanan bu bayram, kültürel kimliğin yeniden inşa edilmesinde ve kolektif hafızanın korunmasında önemli bir rol oynar. Bu makalede, Newroz’un tarihi, sosyo-kültürel anlamı ve evrensel boyutları ele alınacaktır.

Newroz’un Tarihsel ve Mitolojik Kökenleri

Newroz, tarihsel kökenleri itibariyle Mezopotamya, Pers ve Zerdüşt geleneğinde yer alan eski bir bayramdır. En bilinen mitolojik anlatılardan biri, Demirci Kawa efsanesidir. Bu anlatıya göre, zalim Kral Dehak’ın zulmü altında ezilen halk, Demirci Kawa öncülüğünde isyan eder ve zafer kazanır. Kawa’nın dağa çıkıp bir ateş yakması, bu zaferin ilanı olarak kabul edilir ve bugün hala Newroz ateşi özgürlüğün ve direnişin bir simgesi olarak yanmaktadır.

Antik Pers geleneklerinde ise Newroz, baharın gelişini ve doğanın yeniden canlanışını kutlayan bir bayramdı. Bugün hala İran, Afganistan ve Tacikistan gibi ülkelerde resmi tatil olarak kutlanmaktadır. Bununla birlikte, Newroz sadece bir etnik grubun veya devletin bayramı değil, çeşitli halklar tarafından paylaşılan bir kültürel mirastır.

Newroz’un Kültürel Kimlik ve Dayanışmadaki Rolü

Newroz, sadece bir takvimsel dönüşümü değil, aynı zamanda kolektif kimliğin öne çıktığı ve toplumsal dayanışmanın yeniden inşa edildiği bir dönem olarak da görülmelidir. Özellikle de baskı altında ya da sürgün durumunda olan topluluklar için Newroz, kültürel direnişin bir arayışı olarak anlam kazanır.

Kürt toplumunda Newroz, ulusal bilinç ve kolektif hafıza dair önemli bir yer tutmaktadır. 20. ve 21. yüzyılda siyasi baskılara rağmen, Newroz kutlamaları bu kültürel kimliğin korunması ve aktarılmasında kritik bir rol oynamıştır. Örneğin, Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürt toplulukları, yıllarca Newroz’u bir halk direnişi ve özgürlük taleplerinin simgesi olarak kutlamaya devam etmiştir.

Newroz’un Evrensel Boyutu: Kore ve Diğer Kültürlerle Karşılaştırma

Kültürler arası karşılaştırmalı antropolojik bir bakışla, Newroz’un özünde barındırdığı “yeniden doğuş” temasının, dünyanın çeşitli kültürlerinde farklı şekillerde tezahür ettiği görülebilir. Güney Kore’de “Chuseok” olarak bilinen hasat festivali, Kore halkının atalarına saygı sunduğu, aile ve dayanışma bağlarını gücellendirdiği bir bayramdır. Benzer şekilde, Japonya’daki “Hanami” bahar festivali, kısakule ömrü olan kiraz çiçekleri etrafında bir araya gelerek geçiciliği ve doğanın döngüsünü kutlamayı amaçlar.

Seul’de Newroz ateşini izlerken, bu bayramın yalnızca belirli bir coğrafyayla sınırlı olmadığını, aksine tüm insanlığın ortak dertleri ve umutları etrafında birleştirici bir güce sahip olduğunu bir kez daha fark ettim. Tarih boyunca pek çok halk, baharın gelişini zulmün sona erdiği, adaletin ve barışın yeniden doğduğu bir metafor olarak görmüştür.

Sonuç

Newroz, kültürel kimliğin korunması, kolektif hafızanın yaşatılması ve özgürlük mücadelesinin simgesi olarak yüzyıllar boyunca varlığını sürdürmüştür. Gerek mitolojik kökenleri, gerekse günümüzdeki anlamı itibariyle, Newroz’un temel mesajı ortaktır: Karanlık aşılabilir, bahar er ya da geç gelir ve insanlık, dayanışma içinde oldukça özgürlüğe ulaşabilir.

Newroz pîroz be!

21 Mart 2025, Seoul – Güney Kore