Sıradan insanların veya kendi vatandaşlarının gözlerini açmakta olan onca gerçek bilhassa yöneticilerin ve ülkenin filozoflarına görünmüyor bile.
Frankfurt Okulu mensuplarının Negatif Diyalektikten bahsettikleri yıllarda Fransız felsefeci Jacques Derrida bütün bir Avrupa felsefesinin dayandığı metafizik kökenlere karşı bir “yapıbozumcu program” uygulamaya çalışıyordu. Derrida’nın bu yapıbozumcu programı aslında bütün bir Avrupa’nın ve bilhassa Aydınlanmanın öncüsü sayılan Fransa’nın emperyalist faaliyetlerine de dikkat çekerek ufak ufak aşındırıyordu. Cezayir deneyimi çok önemliydi çok derin bazı felsefi mülahazalarını somutlaştırabilmek açısından, ama yine de söylediklerine karşı çok sofistike ve güçlü bir felsefi söylem direnci vardı. Habermas “Modernliğin Felsefi Söylemi”nde Avrupa modernizmini bu şekilde aşındırma denemelerine adeta azar çekiyordu.