31 Mart 2024, Türkiye siyaseti için kartların yeniden dağıtıldığı, siyasetin bütün kadastrosunun yeniden şekillenmeye başladığı bir tarih olarak kayda geçebilir. Belki bütün seçimlerin ardından böyle bir fırsat oluşuyordur siyaset için. Ancak en az 22 yıldır Türkiye’de siyasal yelpaze bu ölçüde farklılıklar gösterecek şekilde açılıp dağılmıyor, siyasal dağılım belli bir rutin içinde cereyan ediyordu.
Seçimler şimdiye kadar seçmenlerin hiçbir siyasi partinin veya eğilimin tapusuna kayıtlı olmadığını, hiçbir seçmenin de kimsenin çantasında keklik olmadığını bir kez daha gösterdi. “Bir kez daha gösterdi” diyoruz çünkü her şeye rağmen önceki bütün seçimlerde yaşanan oy kaymaları da bunu gösteriyordu ama tabii ki bu kadar çarpıcı bir biçimde değil. Ayrıca seçmen tercihlerinin bu kadar uzun zamandır belli bir rutinde kalmış olmasının da tesadüf olmadığı, rutinin bir mecburiyet oluşturmamış olduğu görüldü. Bu, şimdiye kadar gerçekten temsil ile tercih arasındaki buluşmanın uzun yıllar bir karşılığı olduğunu gösteriyor. Bu karşılık ortadan kalkmaya yüz tuttuğu anda, yani seçmen kendini temsilde bir sıkıntı gördüğünde rahatlıkla başka adreslere yönelebiliyor.
İyi tarafı, Türkiye’de siyasetçiler hazır ezberlerle ve belli bir seçmen kitlesini temlik rahatlığı içinde hareket etme alışkanlığının günün sonunda neye mal olabileceğini göreceklerdir.