Ramazan-ı Şerif ayına günler kaldı. Geçmiş yıllarda Hazreti Fakirullah (Güres) Caddesi Ramazan geceleri gerçekten cıvıl-cıvıl olurdu. Hemşerilerimiz, sahur vaktine kadar cadde üzerindeki kahvehanelerde, kıraathanelerde, pastanelerde, lokantalarda oturur, sohbet ederlerdi. Sanki, bütün Siirt bu caddeye taşınmış gibi olurdu.
Caddedeki çayhaneler, kafeler, lokantalar iftar saatlerine yakın zaman diliminden başlayarak, masalarını iş yerlerinin önlerine serpiştirirlerdi. Mevsim de müsait olduğu için kapı önlerindeki masalara rağbet vardı. Masalar dolu olduğu için bazen oturacak yer dahi bulamazdınız. İmsak saatine kadar cadde insanlarla dolup taşardı. Kimi hemşerilerimiz sahur yemeklerini bile yaparak evlerine öyle giderlerdi.
Cadde üzerinde düzenlenen kermesler, sergiler, defileler, şenlikler, bilimsel çalışmalar, eylemler, okunan bildiriler, imzaya açılan toplumsal hareketler, zaten hareketli olan caddeyi, daha da hareketlendirmekte ve cazip hale getirmekteydi.
Hemen her hafta, hatta her gün trafiğe kapalı cadde üzerinde bir, hatta birkaç etkinlik beraber sergilenirdi. Cadde üzerinde iftar çadırları kurulur, sahur yemekleri verildiği bile olurdu.
11 Ayın Sultanı olarak tanımlanan Ramazan-ı şerif günlerinde geçmiş yıllarda şahit olduk ki, bu gibi organizasyonları düzenleyenlerin çok az sayıda birileri Allah için yaparken, geniş kesimi ise gösteriş peşindeydiler. Kimselerin kalplerini söküp Allah için mi, riyakârlık olarak mı bu işleri yapıyorlar elbette bilemeyiz. Allah rızası için kabul etsek bile, geçmişte yaşadıklarımızdan, çoğu Ramazan etkinliklerinin riya koktuğunu hissediyorduk!
Öncelikle siyasilerin ve siyasi kurumların hiçbir iftarlarına “Allah rızası” gözüyle bakmadığımızı belirtelim.
Evliya zatlardan birine söylemişler:
-Falanca adam camii yapıyor!
Mübarek zat cevap vermiş:
-EĞER ALLAH RIZASI İÇİN İSE!
Yani, bir amel zahiren ne kadar güzel görünürse görünsün eğer işin içinde ALLAH RIZASI yoksa o amel manen beş para bile etmez.
Allah için olmayan etkinliklerin zaten öbür dünya için bir faydası yoktur. Hatta, riyakarlık olduğu için zararı vardır. İş adamlarına, müteahhitlere, siyasilere göre öbür dünyanın işi veresiye işlere benzer. Bu dünyanın işi ise peşin! Yani, tüccar kafasıyla veya siyasi hesaplarla bir yerde peşini, hep veresiyeye tercih edenler oluyor.
Biz, bu yıl da Ramazan ayının yine kimileri tarafından istismar edileceğini tahmin ediyoruz. Çünkü gerçek dindarlar için de, din istismarcıları için de Ramazan en ideal ay!