Dünyanın en günahkâr devleti hangisidir diye sorulsa bütün mazlum milletler yüz yıl öncesine kadar İngiltere’yi gösterirdi.. 1930’larda yerini Hitler Almanya’sı aldı.. 1945’ten sonra ABD emperyalizmi dünyanın başına alikıran baş kesen kesildi.. Şimdi kendini terfi ettirerek onun yanında ikinci baş düşman olmaya karar veren bir ülke daha var.. Putin Rusya’sı.. Amerika ve Rusya hâkimiyetlerini genişletmek için kuvvete başvurmakta kendilerini özgür sayıyorlar.. Hiçbir hak ve hukuk kuralı onları bağlamıyor.. ABD, bu konuda emperyalistin ileri gideniydi.. Ukrayna’yı işgale yeltenen Putin’in Rusya’sı eski Sovyet Cumhuriyetlerinden oluşan yeni Rus Çarlığını diriltmek için ön almaya kalktı.. Bu hareketiyle Batı ülkelerinin ABD şemsiyesi altında toplanmasına sebep olarak kendi ayağına da kurşun sıkmış oldu.. Dünyanın büyük bir bölümünün nefretini üzerine çekti ki, üstelik nükleer silahları kullanma tehdidinde dahi bulundu.
Putin, saldırının nedeni olarak bir komşusu hakkında tarihsel hak iddia ediyor.. “Ukrayna Rus’tur ve Rusya’nındır” diyor.. Buna karar verecek olan Putin değil, Ukrayna halkıdır.. Ukrayna, “Biz Rus’uz ve Ukrayna Rusya’nın bir parçasıdır” diyorlarsa yapacakları bir oylamayla bunu kararlaştırarak Rusya’ya katılırlar.. Benzer bir gerekçeyi irili ufaklı birçok devlet ileri sürebilir ve dünya düzeni karman çorman olur.. En iyisi herkesin bulunduğu yerde kalmasıdır.
Cüssede büyük, insanlıkta küçük devletler, milletleri kendi başlarına bırakmıyorlar.. Pek çok millet, tarih boyunca zorlu savaşlar vererek kendi milli sınırlarını saptadı, bayrağını belirledi ve egemenliğini ilan etti.. Fakat Atatürk’ün 1933’te belirttiği gibi, dünyada bağımsızlığına kavuşacak daha çok millet vardır.. O tarihten bu yana bunların bir kısmı egemenliğine kavuştuysa da halen vesayet altında bulunan milletler bulunuyor.. Tarih, onların da bağımsızlığına kavuşacakları güne doğru ilerliyor.. On yıllarca süren kan ve gözyaşı sonunda iş olacağına varır.