İslam tarihinde sahte peygamberler, sahte Mehdiler hep olmuştur. Onlara kanacak ahmak insanlar oldukça da var olmaya devam edecektir. Mukaddes Kitabımız KUR’AN-I KERİM Hazret-i Muhammed’in (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) son Peygamber olduğunu açık bir şekilde ifade etmektedir. Sahte Peygamberler gibi Mehdilik de Müslümanların başlarına büyük belâlar açmıştır. Hem Mehdilik Kur’an-ı kerimde olmayan bir kavramdır. Sıhhat dereceleri şüpheli hadislere dayandırılan Mehdilik iddiasıyla ortaya çıkanların İslam âlemine saldıkları fitneler, katliamlar ortadadır. Hemen anımsatalım, FEÖCÜLER de, Fethullah Gülen’in (ASRIN MEHDİSİ!) olduğunu öne sürerlerdi. Cezaevini boylamış olan Adnan Oktar’ın müritleri de Mehdi olduğunu iddia ederlerdi.
Yakın tarihimizde KUBİLA’YI ŞEHİT EDEN Derviş Vahdeti ve beraberindeki güruh da Mehdi’nin askerleri olduklarını iddia ederek Menemen’de katliam yapmışlardı. Yani, alam-i İslam ve hele-hele Türk millet olarak sahte peygamberlerin, sahte Mehdilerin fitnelerinden çok çektik. Akıllanmazsak, daha da çok çekeceğimiz var demektir.
Bu konuda, bugün böyle bir yazı yazmak ihtiyacını neden duyduğumuza gelince Sahte peygamber İskender Erol Evrenesoğlu’nun ölümünden sonra yaşanan gelişmelerle ilgilidir. Kamuoyunda ‘sahte peygamber’ olarak tanınan İskender Erol Evrenesoğlu’nun geçtiğimiz hafta defnedildiği Bursa’daki mezarlık birden bire kıymete binmiş, Sahte Peygamberin defnedildiği mezarlıkta yer edinmek isteyen ahmak müritleri, Bursa Mezarlıklar Müdürlüğüne müracaat ederek mezar yeri satın almak konusunda adeta yarışıyorlarmış!
Amerika’da kalp yetmezliği nedeniyle ölen sahte Peygamber İskender Evrenesoğlu, geçtiğimiz hafta Bursa’da toprağa verilmişti.Belediye tarafından defni için Bursa’nın dışındaki Hamitler Mezarlığı’ndan yer tahsisi yapılan sahte peygamberin müritleri Evrenesoğlu’nun defnedildiği mezarının bulunduğu parselden yer almak için belediyeye müracaat etmekteler. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde de, alınan güvenlik önlemleri dikkat çekmişti. 2019 yılında kapatılan MİHR Vakfına mensup üyeler, Evrenesoğlu’nun tabutunun çevresini sarıp, kimseyi yaklaştırmamışlardı.
1933 yılında Bursa’da doğan İskender Erol Evrenesoğlu, kendisine vahiy geldiğini ve ‘Risalet Nurları’ isimli kitabın Allah tarafından yazdırıldığını iddia etmesiyle tanınıyordu. 90’lı yılların sonunda ABD’ye göç eden Evrenesoğlu, vakıf kurarak, televizyon ve çeşitli yayınlarla Türkiye’de faaliyetlerine devam ettirmişti.
Evet, sahte peygamberlerden ve mehdilerden çok çektik. Millete olarak bu gibilerin fitnelerinden gına geldi. Ancak, toplum içinde ahmaklar varken sahte Peygamberlerin ve sahte Mehdilerin varlıklarını sürdüreceklerini unutmayalım!
ANEKDOT
Peygamber olduğunu iddia ederek, etrafına bir hayli ahmak müritler toplayan birini halifeye şikâyet etmişler. Halife, yakalanarak huzuruna getirilmesini istemiş. Huzuruna getirilen sahte peygambere:
–Behey ahmak, sen Hazret-i MUHAMMED’İN (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) son peygamber olduğunu, ondan sonra peygamber gelmeyeceğini bilmiyor musun? diye sormuş.
Sahte Peygamber cevap vermiş:
-Elbette biliyorum. Ama müsaade ediniz, size kimlerin peygamberi olduğumu ispatlayayım. diyerek, Halifeden müritlerinin saraya toplattırılmasını istemiş. Halife de denileni yapmış. Sahte Peygamber, sarayın büyük salonunda müritlerini sağına soluna oturtarak sözde zikre başlamış. Sahte Peygamber başını sağa dönünce sağdaki müritler öküzler gibi böğürüyor, sola döndürünce de soldakiler eşekler gibi zırlıyorlarmış.
Bu gösteriden sonra sahte peygamber müritlerin salondan çıkarılmasını istemiş, müritler çıkarılınca da Halifeye söylenmiş:
-Halife Hazretleri, işte ben bu öküzlerle, bu eşeklerin peygamberiyim!
YORUMLAR