Her noktası deprem riski taşıyan ülkemizde yeni sallanmaları önemseyen yok ve bunun nedeni, başımıza musallat olan koronavirüs’ün yol açtığı ölümlerdir bilindiği gibi… Geçen Pazartesi günü sabahı saat 07.11’de Ege’de yaşandığı açıklanan 5 büyüklüğündeki deprem halkımızı korkuttu ama korkunun ecele faydası yok dedirtti adeta… 16 milyon nüfuslu İstanbul’umuzda olası bir depremin büyüklüğü çok önemlidir ve bu önemden söz eden vatandaşlar; “Yıllardır depreme dayanıklı olmayan binaların güçlendirilmesi gerektiği üstüne basa basa dile getirilmekte ise de bunun önceliğimiz olduğu gerçeği umursanmıyor bir türlü.. Deprem afetlerinde daha çok sayıda ölüm yaşanmasına sebebiyet veren en önemli etken, binaların depreme dayanıksızlıklarıdır ve ilgililer de herkesten çok daha iyi biliyorlar bu gerçeği…” diyorlar tepkilerini ifade ederlerken…
Hiçbir şey sağlık kadar önemli değildir ve bu nedenle depreme dayanıksız binaların bir önce dayanıklı konuma getirilmeleri, kaçınılmazlık arz etmekte… COVİD-19’a gelince; ölümler devam ediyor ve son zamanlarda dile getirilen ölüm sayısında standartlaşmış gibi bir rakam aktarılmakta… Üzülerek belirtmek gerekir ki halen işin vahametini kavramamış yurttaşlarımız var ve kurallara riayet etmediklerinden başkalarının sağlığıyla oynama suçu işlemeye devam ediyorlar yine de…
Pandemi süreci devam ediyor ve 2021 yılına sarkacağı anlaşılan bu musibete karşı herkesin dikkatli davranıp kurallara uyum sağlaması şart ve bu beklentiye aldırış etmeyenlerin sorgulanması gerekir mutlaka… Ege’de yaşanan 5 büyüklüğündeki deprem, binaların güçlü konuma gelmelerini çabuklaştıracak mı bilmiyorum, ancak; çabuklaştırılmaması durumunun görev ihmali olacağını vurgulayarak halkımızın beklentilerine dikkatini çekiyorum etkili ve yetkililerin!..