(ŞARTLAR DAHA DA AĞIRLAŞMADAN SEÇİME GİTMELERİ GEREKİYOR!)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir televizyon programında “Erken seçim talebiniz var mı?” sorusuna “ONLAR ŞARTLAR DAHA DA AĞIRLAŞMASIN DİYE ERKEN SEÇİME GİTMESİ GEREKİYOR” yanıtını vermesi, gerçekçi bir tespitti.

Kılıçdaroğlu, Haber Global’de Candaş Tolga Işık’ın sunduğu “Az Önce Konuştum” programında erken seçim hakkında görüşlerini açıkladı ve dolaylı olarak Cumhur ittifakının erken seçimi tercih etmek durumunda kalacağına vurgu yaptı.

AKP ve MHP ortaklığı için “Zaten yönetemiyorlar. Normalde onların şartlar daha da ağırlaşmasın diye erken seçime gitmesi gerekiyor” diyen Kılıçdaroğlu açıklamasına şöyle devam etti:

“Adama 1168 TL veriyorsunuz. 30 gün geçineceksiniz! 4 kişilik bir aile düşünün, çocuğun okula gittiğini düşün. Günde 39 TL para ile. Bu adam nasıl geçinecek? Bunlarda vicdan var mı? Vicdan dediğimiz kavram bunlarda var mı? 39 TL’ye mahkum ediyorlar. 1 kişi, 2 kişi değil, 2 milyon kişi 39 TL’ye mahkum ediyorsunuz siz.

Bu adam nasıl geçinecek Allah aşkına? Kira ödeyecek, çocuğuna defter kalem alacak. Milyonlarca çocuğun bilgisayarı yok. Bunlar demiyorlar mıydı? Türkiye uçuyor, Türkiye büyüyor…

Saray’a, yandaşa, havuz medyasının yandaşlarına her türlü imkan var. Berbere, manava, kapıcıya niye yok. Apartman görevlisi değil mi bu adam? ‘Git her türlü alışverişini mi yap?’ diyorsunuz. Riskse en büyük riski o üstleniyor…”

Gerçekten de son günlerde yaşananlar, cumhur ittifakının erken seçime gitmek hazırlığı içinde olduğunun kanıtları gibi. HDP üzerinde yapılan operasyonlar, İYİ Partiyi, MİLLET İTTİFAKINDAN koparmak için gerçekleştirilen taktikler, ayak oyunları! Millet ittifakına destek veren Saadet Partisi ve diğer siyasi partilere yönelik girişimler, Cem Uzan’ın Genç Parti’sini yeniden sahneye çıkarmak için kapı arkası kulisler, Gelecek ve Deva Partilerine çengel atmalar, bütün bunlar bir erken seçimin işaretleri olarak algılanmaktadır.

İşin gerçeği şu ki zaman, CUMHUR İTTİFAKININ lehinde değil, aleyhinde işlemektedir. Göstergeler, yarının bugünden daha da kötü olacağının habercisi gibidir. İşsizlik doruk noktada. Özellikle (Z) kuşağı olarak adlandırılan üniversite mezunu milyonlarca işsiz var. Ekonomi derseniz, çökmüş durumda. Bir yanda kontrol altına alınamayan KORONAVİRÜS PANDEMİSİ, BİR YANDA HAYAT PANALILIĞI! Döviz kurlarında önü alınamayan yükseliş. TL’nin sürekli değer kaybetmesi. Dış borçlar, iç borçlar. Suriye ve Libya politikalarında havlu atmalar. Bölgesinde ve Dünyada giderek yalnızlaşan bir Türkiye!

Hallerinden memnun olmayan EYT’liler, emekliler, işçiler, memurlar, esnaflar, çiftçiler, hatta sanayiciler ve iş adamları! Seçimler, normal zamanına bırakılsa, bunlardan hangisini düzeltebilecekler. Düzeltmek şöyle dursun, hangisi daha kötüyü gitmeyecek!

Evet, bu ağır yükün altında giderek ezilen iktidarın bir an önce seçime gitmesi kendi lehinde olacaktır. Bu bakımdan, Kılıçdaroğlu’nun tespitinde haklı olduğunu kabul etmek ve artık yapılacak bir erken seçimin tarihini beklemek durumundayız…

TAŞLAMALAR

ARTIK BİR ERKEN SEÇİM

KAÇINILMAZ OLMUŞTUR

İŞSİZLİK HAD SAFHADA

EKONOMİ BATMIŞTIR

(Z) KUŞAĞI GENÇLERE

YAZIK ETTİNİZ YAZIK

İŞSİZ GENÇLER, İŞ BEKLER

BULUN, BİR ZAHMET ARTIK

(NEDEN EVLENMİYORLAR)

DİYE SİTEM ETMİŞTİ

ANNELER VE BABALAR