Nöbetçi Eczaneler
Bazı konularda Siirt’in başına gelenler tam anlamıyla pişmiş tavuğun başına gelenler deyimini hatırlatıyor.
Alın size bir örnek; Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi morfoloji binası yapım işi. Yakından takip edenlerin iyi bildiği gibi yedi defa ihaleye çıkılmasına rağmen talip çıkmamıştı. Ancak sekizincisinde ihale gerçekleştirilebilmişti. Bu binanın inşaatı devam ediyor.
Alın çok sayıda ki örnekten bir tane daha; Siirt F Tipi Kapalı Ceza ve infaz kurumu yapım ihalesi.
Bir binanın başına bu kadar talihsizlik gelir mi? İhaleyi üstlenen firma inşaat devam ederken işi bıraktı.
Ardından her seferinde uzun süren süreçlerin ardından çıkılan ihaleler ve her defasında sonuç aynı.
Ardından tasarruf tedbirleri devreye girdi ve yatırımların büyük ölçüde durdurulduğu açıklandı. Artık bu iş birkaç yıla kadar çözülemez diye düşünmeye başladığımız anda milletvekili Sayın Mervan Gül devreye girdi ve bu konuda yaptığı girişimlerin sonuç verdiğini ve tekrar yatırım programına alındığını duyurdu.
Gül yaptığı ikinci açıklamada ihalenin 24 Temmuz’da yapılacağını ifade etti. Şimdi 24 Temmuz tarihine odaklanmış durumdayız.
Olaya yalnız tutuklu ve hükümlü sayısı ile yaklaşmama gerekiyor. İşin içinde bunların ailelerini, tanıdıklarını, görevli personeli, kolluk kuvvetlerini ve avukatları da kattığımız zaman bu konunun on binlerce kişiyi ilgilendirdiği gerçeği karşımıza çıkıyor.
Olayın tutuklu ve mahkûmların gıda ve benzeri ihtiyaçları ile il dışından gelen ziyaretçilerle birlikte devasa rakamlara oluşan dev ve ekonomik yönü de bulunuyor.
Özetle 24 Temmuzu heyecanla bekliyoruz. Umarım bu kez şeytanın bacağını kırmış oluruz. Umarım bu son ihale olur. Tıpkı morfoloji binası gibi.
Bu arada Sayın Gül’e teşekkür ediyor ve aynı ısrarcı tutumunu başta arkeoloji müzesi olmak üzere bekleyen diğer yatırımlar için sürdürmesini bekliyoruz.
