Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

ŞEHİTLER NEDEN HEP FAKİR AİLELERİN ÇOCUKLARI!

(Neden hep fakirler şehit oluyorlar!) sorusu, cevaplandırılması gereken haklı bir sorudur! Tabii, gerçek anlamda cevabını vermek mümkün mü değil mi onun kararını da siz veriniz!

Müslümanların zenginleri şehitliğin çok üstün bir mertebe olduğunu söylerler ama her ne hikmetse şehit olmayı, ya da çocuklarının şehit olmasını asla istemezler! Oysa yüce bir makam olduğuna gerçekten inansalardı, üstüne para vererek şehit olmayı seçerlerdi. Ama inanmadıklarından olacak, şehit olmak şöyle dursun, askerlikten yırtmak için para vererek ya çürük raporu almakta veya bedel ödeyerek askerlik görevinden muaf tutulmayı sağlamaktadırlar!

Bu sadece askerler için böyle değildir. Terör örgütünün çatışmalarda ölenleri de hep fakir ailelerin, yoksulların çocuklarıdır. Siz şimdiye kadar hiç ağaların, aşiret reislerinin, şeyhlerin, şıhların çocuklarının çatışmalarda vurulduklarını  duydunuz mu!

Oysa her iki taraf da çocuklarını bir makamlara bir mevkie getirmek için o kadar çaba gösteriyorlar ki, sormayın gitsin. Memurluk, müdürlük, daire başkanlığı, genel müdürlük hep onların hakkıdır! Tabii belediye başkanlığı, milletvekilliği ve benzeri makamları da hak edenler onlardır!

Şehitlik makamına ulaşanlar ise genelde hep iş bulamayan fakir ailelerin çocukları olmaktadır. Bu gibiler sözleşmeli olarak askerlik görevini sürdürmek yolunu seçmekte, bu suretle geçinmenin yolunu bulmaktadırlar. Adlarına sözleşmeli erbaş veya er dediğimiz bu gibiler belirli bir ücret karşılığı müracaatları üzerine önce eğitime alınırlar. Eğitimlerini başarı ile tamamlayanlarla, yetkili komutanlıklarca dört yıldan fazla olmamak kaydıyla en az üç yıllık sözleşme yapılır.

Sözleşmeli erbaşlar, muvazzaflık hizmetinde olan emsal rütbedeki erbaşların üstü, emsal rütbedeki uzman erbaşların astı sayılırlar.

Sözleşmeli erbaş ve erler vatani görevini yapmakta olan yükümlü erbaş ve erler gibi kışlada kalırlar. Sabah, öğle ve akşam yemekleri devlet tarafından karşılanır. Sözleşmeli erbaş ve erler kışlada kaldıklarından dolayı yatak ve yemek ücreti ödemezler.

Sözleşmeli erbaş ve erlerden en az üç yıl görev yapmış olanlar, müteakip sözleşme süreleri içerisinde ve müracaat yapılan yılın ocak ayının ilgi günü itibarıyla yirmi dokuz yaşını bitirmemiş olmak ve sıralı üç disiplin amiri tarafından “UZMAN ERBAŞ OLUR” kararlı nitelik belgesi doldurulmak şartıyla, istenilen belgelerle müracaat ederler. Bunlardan uygun görülenler yönetmelikte belirtilen esaslara göre çalıştırılırlar.

Sözleşmeli erbaş ve er olarak en az yedi hizmet yılını doldurarak ayrılanlardan nitelik belgesi olumlu olanlar, ilgili mevzuatlardaki şartları taşımaları kaydıyla kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadro ve pozisyonlarına Millî Savunma Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde atanırlar.

Yani, katıldıkları çatışmalarda şehitlik makamına erişemezlerse, netice itibarıyla devletin bir kadrosuna atanmak hakkı elde etmiş olurlar. Gerçekte asıl amaç da budur. Zenginlerin çocuklarının elbette böyle bir sorunları yoktur.

Terörle mücadelede ön saflarda yer alanlar işte bu er ve erbaşlardır. Bunun için de şehitlik mertebesine ulaşanların bunların arasından çıkması kadar doğal ne olabilir!

TAŞLAMALAR

DEPREM FELAKETİNDEN

DERS ALDIK MI ACABA

KANAL İSTANBUL VAR MI

GÜNDEMLERİNDE HALA

MİLLET CAN DERDİNDEDİR

ONLARI DERTLERİ RANT

YARALARA SARMALI

BİRLEŞTİRİCİ BİR BANT

MİLLET BIKTI USANDI

YAŞANAN ZULÜMLERDEN

BİR ÖLÜM BEĞEN DERLER

ADETA ÖLÜMLERDEN

ÖLMEK HAKTIR VE HERKES

TADACAKTIR ÖLÜMÜ

YATAKTA ÖLMEK GÜZEL

ENKAZDA MEVT GÖRDÜN MÜ

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER