Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Salih ARITÜRK
Yusuf Salih ARITÜRK

Selam Olsun Çanakkale Şehitlerine!

Çanakkale Savaşları’nın ehemmiyeti ve azameti zamana bağlı kalmadan gelecek nesle; “Tarihi, Askeri, İçtimai, Ahlaki, Ekonomik ve Siyasi bakımdan mütemadiyen bir inceleme zemini olacaktır.. Çünkü o, bütün cihan tarihi içinde cereyan eden yedi büyük olaydan biridir.. Bin yıllık Anadolu tarihimiz içinde ise kazandığımız zaferlerin en kanlısıdır..

Çanakkale geçilebilseydi bugün siz ve ben yoktuk.. Buna göre ülkemizin gerçek sahipleri Çanakkale kahramanlarıdır.. Orada, Gazi Mustafa Kemal vardı.. Seyit Onbaşı ve Yahya Çavuşlar vardı.. Bigalı Mehmet Çavuş da oradaydı.. Harputlu Ömer Çavuş, Ödemişli Ömer Onbaşı hep oradaydı.. Dünya askerlik tarihinde benzerleri hiç olmayan 27. ve 57. şehit Alayları vardı.. Mevzilerde kendisi nöbet tutup, erlerini istirahat ettiren Binbaşı Arif Beyler vardı.. “Yetiş ya Muhammed, vatanımız elden gidiyor” diye feryat eden ve en önde nara atarak İngilizleri kovalayan Binbaşı Lütfü Beyler vardı.. Çanakkale ile ilgili eserleri, ibretlik hikâyeleri okumak, okutmak anlatmak o ruhu ortak yaşamak gerekir diye düşünüyorum. Milletimiz, mukaddes vatanımızın korunması için canlarını veren şehitlerini ve gazilerini hiçbir zaman unutmayacak, onların bıraktıkları kutsal mirasa, vatanımıza ve bayrağımıza onurla sahip çıkacaktır.

Çanakkale Zaferi’nin 110. yıldönümünü kutluyor; bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türk milletinin huzur ve güvenliği için hayatlarını feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla yad ederek;

İnegöl’ün işgali sırasında oğlunun işgalci Yunan askerlere yardım edip yol gösterdiğini öğrenince silahı beline takıp, oğlunu bulup alnının ortasından vuran Domaniçli Habibe kadına,

Annesi veremden ölünce, 8 yaşında babası ile cephe/cephe gezen, 12 yaşında on başı rütbesi alan; Geyve, Sakarya, Gediz, Birinci ve İkinci İnönü savaşlarında bilfiil savaşan Nezahat Onbaşı’ya,

Aralık 1921’de cepheye mermi taşımak için civar köylerden İnegöl’e gelen ve kağnının kara saplanması nedeniyle sırtında bebeği ile ayakta donarak can veren Şerife Bacı’ya,

İzmir’in işgali üzerine 19 yaşında eşi ile birlikte Kuvayı Milliye çetelerine katılıp 2 yıl dağlarda mücadele eden, 17 Mart 1922’de çatışma esnasında düşmana erkeklerden önce atıldığı esnada şehit düşen Gördesli Makbule’ye,

İşgal esnasında Sivas’a gidip Mustafa Kemal’i bulup görev isteyen, Geyve’de gazi olan, Trikupis’e esir düşüp kurtulan, parayı pulu geri çevirip, açlık içerisinde vefat eden çavuş Kara Fatma’ya,

22 yaşında altınlarını satıp mavzer, çizme ve elbise satın alarak İzmir’e geçen, 600 kişilik kafileyi düşmandan kaçırmayı başaran, İzmir’de bacağı kırılan, Pozantı’da sol kasığından yaralanan gazi Binbaşı Ayşe’ye,

23 yaşında silahlanıp düşman karşısına çıkan, düşmanın Aydın’dan çıkartılması esnasında görev alan, Mustafa Kemal’in önerisiyle meclis tarafından kırmızı şeritli istiklal madalyası verilen Çete Emiri Ayşe’ye,

Kılavuzluk yapmak amacıyla düşman içine sızıp, Fransız birliğini gece vakti Karboğazı mevkiine sokup 44 Türk askerinin 700 Fransız askerini tepelemesini sağlayan Kılavuz Hatice’ye,

Osmaniye’de Fransızların yaptığı baskın esnasında korkup çekilen askerlere “Ben kadın halimle ayaktayken yerlerde sürünmeye utanmıyor musunuz?” diyerek düşman üzerine atılan ve orada şehit olan Tayyar Rahmiye’ye selam olsun diyorum..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER