Türkiye açısından şimdilik tarih olmuş gibi görünen Başbakanlık Makamı 19 Ekim 2015’te yayınladığı bir genelge ile 19 Ekim günlerinin “MUHTARLAR GÜNÜ” olarak kutlanacağını açıklanmıştı. Şimdi Gelecek Partisinin Genel Başkanı olan ve genelgenin yayınlandığı zaman diliminde AKP’den Başbakan olarak atanmış bulunan Ahmet Davutoğlu’nun imzasıyla yayınlanan genelgede şöyle denilmekteydi:
“Ülkemizde yerel demokrasinin en eski örneğini temsil eden muhtarlık müessesesi, 1829 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir.
Muhtarlarımız, bir yandan köy ve mahalle sakinlerinin devlet kurumlarıyla ilişkilerinde aracı bir rol oynarken, diğer yandan da çağdaş kamu yönetimi anlayışının en temel gereksinimlerinden biri olan katılımcılığın sağlanmasında önemli bir görevi yerine getirmektedirler.
Muhtarlarımız ve muhtarlık müessesesinin ihtiyaçları, karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri ile bu müessesenin tarihsel bağlarını koruyarak geleceğe ilişkin vizyonunun belirlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi amacıyla 19 Ekim gününün Muhtarlar Günü olarak belirlenmesi uygun görülmüştür.
Muhtarlar Günü kapsamında yapılacak etkinlikler, İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde yürütülecektir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.”
(MUHTAR) kelimesi, anlam olarak da dikkatleri çekicidir. Arapça kökenli bu kelimenin (kendi iradesiyle seçen), (seçilmiş), (otonom) gibi anlamları vardır.
Muhtarlık müessesesi Osmanlı döneminden devraldığımız 190 yıllık mazisi olan, halkla iç içe önemli bir kurumdur. Muhtarlar, seçimle iş başına gelmeleri açısından da önem arz ederler. Türkiye’de sayıları 50 binin üzerinde köy ve mahalle muhtarları vardır. Geçmişte, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık-sık muhtarlar toplantısı düzenleyerek Beştepe Sarayına davet etmesi boşuna değildi. Muhtarların gücünü fark ettiğinin işaretidir. Köy muhtarları, köylerindeki; mahalle muhtarları, mahallelerindeki vatandaşlara en yakın olanlardır. Her zaman için köylüleriyle ve mahallelileriyle iç içe olmak zorundadırlar. İşte, muhtarların gücü buradan gelmektedir.
Askerlik görevini er veya erbaş olarak yapanlar bilirler. Birliklerde az buçuk dayılık yapanlara üstleri durumunda olanları (SENİN BABAN MUHTAR MI!) diyerek azarlarlar! Bu deyim, aslında muhtarların güçlerinin kanıtıdır. (Senin baban vali mi, senin baban paşa mı, senin baban belediye başkanı mı, senin baban kaymakam mı) denilmez de (SENİN BABAN MUHTAR MI!) denilmesi, muhtarın gücünün işaretidir.
Evet, 19 Ekim muhtarlar günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye’de sayıları 50 binin üzerinde köy ve mahalle muhtarları bulunmaktadır. Muhtarları yanlarına çekmeyi başaran siyasi partiler, başarılı olurlar. Sayın Erdoğan’ın muhtarlara bu kadar önem vermesinin, onları sık-sık Beştepe Sarayına davet ederek ağırlamasının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmış olmalı…
Muhtarlar Günü dolayısıyla, köy veya mahalle muhtarı ayırımı yapmadan bütün muhtarlarımızı kutluyoruz…
ANEKDOT
Lisede okurken, okulumuz, evimizden hayli uzaktı. Servis aracını beklemek yerine Okula motosikletle gidip gelmeğe başlamıştım. Motosikleti de okulun bahçesinde kapalı bir alana çekiyordum.
Okula gittiğim ve her zaman gibi motosikletimi bahçedeki kapalı alana çektiğim bir gün, nöbetçi hoca yanıma geldi:
-Senin Baban muhtar mı. Öyle her gün motosikletle gelip gidiyorsun! diye sert bir üslupla sordu.
Cevap verdim:
-Yok, muhtar değil, Gazeteci!