Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Salih ARITÜRK
Yusuf Salih ARITÜRK

SESLERİ KESİLDİ!..

Son zamanlarda muhalefetin erken seçim isteği rafa kalkmış gibi görünüyor.. Kaçırmadıysam eğer, bu konu son zamanlarda konuşulan bir konu olmaktan çıktı.. Aslında ülkemizde tam da muhalefetin erken seçim isteyeceği, hatta var gücüyle bastıracağı bir dönem yaşanıyor.. Yönetimin en zayıf olduğu günlerde bu tür pozisyonları hiçbir muhalefet partisi normalde kaçırmak istemez.
Erken seçim diye bağırması gereken muhalefet, yapamıyorsanız bırakın da yapanlar gelsin demelidir.. Batırdığınız ülkeyi siz mi kurtaracaksınız, kurtaracak kabiliyetiniz olsaydı zaten batırmazdınız diyebilmeli ama bunu da diyen yok.
Anlaşılan durum gerçekten  vahim ve bizim hiç bilmediklerimizi biliyorlar ki bu hale getirilmiş bir ülkede yönetime cesurca talip olamıyorlar.. Muhalefet bu dönemde bu yönetimi gönderemezse daha sittin sene gönderemez zaten.
Bundan daha elverişli bir ortamı bir daha bulma şansı olmayabilir ki, mevcut yönetimin ekonomik durumla ilgili yaptığı her açıklama tamamen havada kalıyor ve toplumda hiçbir karşılık bulmuyor.
Hazine garantili mevduat hesabı dövize karşı en güçlü silah gibiydi ancak dövizdeki artışı durdurmaya bu da yetmedi.. Buna bağlı olarak piyasalarda fiyat artışları akıl almaz boyutlara ulaştı.. Enflasyonun falan da düşeceği yok.. Merkez Bankası faiz indirimine gidemiyor ve böyle bir ortamı muhalefet partileri de siyasi fırsata dönüştüremiyor.
Muhalefet son yılların en önemli söylemi olan erken seçimi dillendirmiyor.. Hâlbuki erken bir seçim ülkeye rahat bir nefes aldırır.. Kim ne derse desin,  mevcut yönetimin yorulduğu net bir şekilde ortada.
Nedenleri tartışılsa da yönetim piyasalara sözünü dahi geçiremiyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ülkeyi bu hale getirdiği görüşü her gün biraz daha güçleniyor.. Yine dedikleri gibi bir tesadüf olsa da ülke yönetiminde yapılan sistem değişikliğiyle birlikte ekonomik gidişatın bozulması ve sonunda geminin karaya oturması sistem değişikliğini sorgulanır hale getiriyor.
Eski Türkiye’mizde de krizler yaşandı ama asla bu kadar derin olmadı ve  Devalüasyon rakamları da bunu çok net bir şekilde gösteriyor.. Hemen her vatandaşımız yeni yönetim modeli, ülkeyi bu noktaya getirdi diyor..
Türkiye’nin yorgun yönetimden kurtulması ve yeni siyasi söylemlerle umut olabilecek farklı bir yapılanmaya ihtiyacı olduğu kesin ve bunu da sağlayacak olan muhalefettir.
Her ne kadar “ekonomi gözlerdeki ışıltıdır” denilse de ekonomi umut ve güvendir.. Yeni bir yönetim ve yönetici bu ülkede umut olabilir.. Bu umut da güveni sağlamanın ilk adımlarını hayata geçirebilir.. Türkiye’mizin yeni bir 2001 ruhuna çok ihtiyacı var ve bu da seçimle gerçekleşir.

Kaldı ki yönetimin bile muhalefeti beklemeden bir erken seçim kararı alarak ülkenin önünü açma girişiminde bulunması gerekiyor.. Mevcut yönetim kazanırsa, güven tazeleyerek yoluna daha emin adımlarla devam eder, kazanamazsa gelen yönetim umut olur ve her durumda ülkemiz kazanmış olur.
Son dönemde dillendirilmeyen erken seçim söylemini muhalefet yeniden gündemine almalı ve herkesin bildiği alenen ortada duran enkazı devralmaktan da korkmamalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti enkazdan doğdu ve gerektiğinde enkazdan yeniden doğmasını da bilir.. Daha önemlisi yönetim bir an önce erken seçime giderek halkımızla yüzleşmelidir ve halkıyla yüzleşmekten korkmamalıdır.. Şu an ülkenin bu tür cesur kararlara ihtiyacı var.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER