NATO zirvesine katılan ABD Başkanı Trump, daha önceden programlanmamış olmasına rağmen Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile yaklaşık yarım saat süren bir görüşme gerçekleştirdi bilindiği gibi… Zirve öncesi ittifakın Genel Sekreteri Jens Soltenberg ile birlikte ortak basın toplantısı düzenleyen Trump’un bir müddet önce ülkemizi hedef alarak “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” diyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a tepki gösterirken; “Türkiye’yi seviyorum.. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilerimiz iyi.. Türkiye çok iyi bir NATO üyesi..” diye söz etmesi nedeniyle kamu oyumuzda yapılan değerlendirmeler ; “ABD Başkanının dile getirdiği Türkiye sevgisi samimiyetten uzaktır… Uzun yıllardır ülkemiz yönetimlerinin çoğu tarafından müttefik ve stratejik ortak diye ifade edilen bu ülke hiçbir zaman bu sıfatlarının gereğini yerine getirmemiştir.. İlgililerimizce, Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru inşa ederek ülkemiz bekasına tehdit oluşturmak arzusu taşıyan terör gruplarına silah desteğinin kesilerek verilen silahların toplatılmasına yönelik ısrarlı taleplerine rağmen, desteğini sürdüren ABD, birlikte kurulmak istenen güvenli bölge için Şanlıurfa’ya askeri ekip gönderdiği halde bu taahhüdünden caydı ve günümüze dek sergilediği en haksız tasarruf, 15 Temmuz’da ülkemizi ele geçirmeye kalkışan terör örgütünün ele başını yargılanmak üzere Türkiye’ye göndermesi taleplerimize de kulak tıkamıştır… Bütün bunlara baktığımızda BU NASIL SEVMEK sorusuna yanıt aranmaz mı?.” sözleriyle dile getiriliyordu ağırlıklı olarak…
Bir araya geldikleri mekanlarda yukarıda aktardığım görüşleri dile getiren hemşerilerim, yerden göğe kadar haklılar elbet… Onların söylediğine ilaveten; Kıbrıs Barış Harekatları esnasında bizlere “Silahımı kullanma” diyen, Çekiç Güç sürecinde de sergilediği tutumla müttefikliğe aykırı hareket eden bu ülkeden hep zarar gördük günümüze dek… Yanılıyorsam, birileri açıklasalar onlara da yer vereceğimi belirtirken, halkımızın çok büyük bir ekseriyetinin ABD’yi sevmediklerini ve bunu sadece Siirt’te değil, yurdumuzun birçok ilindeki vatandaşlarımızın da aynı görüşü paylaştıklarına tanık olduğum için vurgulamak isterim ayrıca…
Zirve’de ülkemizin beklentilerini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İngiltere’de ikamet eden vatandaşlarımıza hitaben yaptığı konuşmada da, Suriye’nin topraklarında gözümüz olmadığını ve bu ülkedeki terör gruplarının tümü temizlenmedikçe oradan çıkmayacağımızı belirtirken; “Teröristlere on binlerce TIR’la silah gönderenler, bize paramızla silah vermediler…” diyerekten, ABD’ye bir gönderme yaptı aynı zamanda…
ABD’nin ülkemize yönelik başka tutumları da vardır ve bu nedenle halkımızın büyük nefretini topladığı bilindiği halde Trump’un “Türkiye’yi seviyorum” demiş olmasını, hemşerilerimin belirttikleri gibi; “Bu nasıl sevmek” diye düşünmemek mümkün mü?.. Zirve’de Türkiye olarak kullandığımız vetonun kaldırılması ile hangi beklentimizin dikkate alındığını başkaları gibi bilmediğimi vurgulayarak, dile getirilen samimiyetten uzak sevgi için dikkatli olunmalı diyorum, hemşerilerimin de duygularına tercüman olarak…
YORUMLAR