Bilek, Türkiye’nin 1990 yılında kabul ettiği Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin, tıpkı diğer uluslararası sözleşmeler gibi uygulanmadığını belirterek, “Bu sözleşme, Türkiye’nin bağlayıcılığı bulunan ancak uygulamada rafa kaldırılan belgelerden biridir,” dedi.
“Kaybolan Çocukların Verileri Bile Paylaşılmıyor”
Bilek, açıklamasında, hükümetin çocuk hakları konusunda yetersiz kaldığını ve kaybolan çocuklarla ilgili veri paylaşımı yapmaktan kaçındığını ifade etti. Çocuk istismarlarının araştırılmasının reddedildiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bugün geldiğimiz noktada, iktidar yalnızca çocuk istismarlarını kınamakla yetiniyor ve kaybolan çocukların verilerini paylaşmaya bile tenezzül etmiyor. Toplumsal çürümenin sebebi açıkça ortadadır.”
“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Görevini Yerine Getirmiyor”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a yönelik eleştirilerde bulunan Bilek, 5 çocuğun yangında hayatını kaybettiği gün bakanın herhangi bir açıklama yapmadığını belirtti.
“Sayın Bakan, olayın ardından 18 ay sonra ilk kez ‘Güçlü Aile, Güçlü Toplum, Güçlü Türkiye’ toplantısını yaptınız. Ancak bu süreçte ne aileyi koruyabildiniz ne de çocukları. Bebekler kuvözde öldü, çocuklar yanarak can verdi. Siz ise bu trajediler karşısında sessiz kalmayı tercih ettiniz.”
“Sorularımıza Cevap Verin”
Bilek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayınladığı 2024 bütçe teklifindeki rakamları eleştirerek, OECD verilerine göre Türkiye’de 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içinde yaşadığını hatırlattı.
“Bakanlığın ‘Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması’ programında sosyal ve ekonomik destek alan çocuk sayısı 170 bin olarak belirtiliyor. Bu rakamlar arasındaki uçurumu açıklamanızı bekliyoruz. Bu sorulara yanıt vermenizi ve sorumluluğunuzu kabul ederek istifa etmenizi talep ediyoruz.”
“Mücadeleye Devam Edeceğiz”
Nevruz Bilek, açıklamasını, “Çocuk hakları ve çocukların geleceği için mücadelemiz sürecek. Yaşanan ihmallerin ve toplumsal çürümenin hesabını soracağız,” diyerek sonlandırdı.