Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

SİİRT ESNAFI, GELE ÇEKERKEN!

Başka illeri bilmeyiz amma, Şehrimizde esnaflar sözün tam anlamıyla gele çekiyorlar. Geçende bir mobilya mağazasına uğradım. Meşhur bir markanın satışını yapan iş yeri sahibi telefonla konuşuyordu. Konuşması bittikten sonra telefondaki diyaloga açıklık getirerek:

-Genel Müdürlükten arıyorlar. Satışlar neden çok düşük) diye fırça atıyorlar. Yahu, vatandaşta para yok. İndirimlere rağmen satış yok, ne yapalım. Vatandaşın cebinde para olacak ki, gelsin alışveriş yapsın. Ben, mağazanın önünden geçenleri durdurup zorla satış yapamam ya! Dedi.

Bahse konu iş yeri, Güres caddesinin en hareketli bir noktasında. Bilindiği gibi, Güres, Şehrin en işlek caddesi. Trafiğe kapalı olmasına karşılık günün hemen her saatinde tıklım-tıklım dolu. Kira açısından, Şehrin en pahalı iş yerleri de Güres Caddesi üzerinde olanlardır. Bu caddede, aylık 2 bin TL’nin altında kiralık iş yeri bulmak imkânsız gibi. Tabii, iş yerinin kirası büyüklüğüne ve cadde üzerindeki konumuna bağlı olarak da artmakta.

Mağaza yetkilisi haklıydı. Dikkat ediyorum da, son birkaç yıl içinde, bu cadde üzerinde iş yeri açan, ancak, işini başa götüremeyerek kapatan esnafların sayıları hayli yüksek. Oysa esnafın temel kurallarından biri, işyerinin sürekliliğidir. İşleri tıkırında olan esnaf, kolay kolay mekânını değiştirmez, ölünceye kadar aynı yerde çalışır, hatta çalıştığı işyerini varisleri devam ettirirler. İşte, işini rayına koymuş esnaflar bunlardır.

Son yıllarda Güres Caddesi’nde iş yeri açan esnafların çoğu, neden iş yerlerini kapatmak veya devretmek zorunda kalıyorlar, dersiniz. Onların ifadeleriyle belirtelim. İşler kesat, kepenkleri açıp, siftah etmeden kapatıyorlar da ondan. Peki, Güres Caddesi’nde iş yeri sahibi olup da, yıllardan beri işlerini sürdürenler kimlerdir. Öncelikle, iş yerlerinin mülkiyeti kendilerine ait olanlar ve geçmiş yıllardan birikim sahibi bulunanlar. Onların da, içerden yedikleri veya iki yakalarını bir araya zor getirdikleri belirtilmekte.

İş yerinin mülkiyeti kendisine ait olmayan veya geçmiş yıllardan belli bir birikimi bulunmayanların esnaflıkta dikiş tutturmaları zor! İşte, bu yüzdendir ki, eşinden dostundan borç para alarak veya banka kredisi kullanarak iş yeri kullananlar, 5-10 ay dayanıp, sonunda iş yerlerini kapatmak veya devretmek zorunda kalmaktadırlar. Allah korusun, hele sermayeyi tefecilerden almışlarsa, intihara kadar tehlikesi var!

Güres Caddesi’nden veya diğer çarşılardan geçerken dikkat ediniz, birçok iş yerlerinin üzerinde “devren kiralıktır” yaftalarının bulunduğunu göreceksiniz. Kimse, kârdan kaçarak iş yerini kapatır veya devreder mi. Ama dikiş tutturamaz veya zarar ederse, elbette yapacak başka bir şey kalmaz.

Hâlâ işsizliğin sanal olduğunu söyleyenler varsa, gelsinler de Siirt’in en işlek caddesi Güres’te bir tur atsınlar. İşsizliğin mi, iş yerlerinin mi sanal olduğu daha net ortaya çıkacaktır.

Durum bu iken ve çoğu esnaf, sabah kepenklerini açarak, siftah etmeden, akşam saatlerinde kapatmaktayken çoğu resmi kurum ve kuruluşların alımlarını başka illerden yaptıkları konusunda şikâyetler var.  Bu arada, alımları ihaleye çıkarmak ve (Teklif Mektubu) almak zahmetinden(!) kurtulmak için çoğu resmi kurum ve kuruluşların alımlarını Devlet Malzeme Ofisinden yapmayı tercih ettikleri iddiaları oldukça yaygın. Siirt’te daha ucuza sağlanabilecek malzemelerin Devlet Malzeme Ofisinden alınmalarına tepki gösteren esnaf, haklı olarak Valilikçe duruma müdahale edilmesini ve satın almaların Siirt’ten karşılanmasını istemektedirler.

“Zaten Şehrimizde işsizlik had safhada. Esnafların umutları, büyük ölçüde Askeriye’nin, Milli Eğitimin ve Üniversite ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının gerçekleştirecekleri alımlara kalmakta. Ancak, bu kurum ve kuruluşlar da alımlarını başka illerden ve özellikle Devlet Malzeme Ofisinden karşılamak yönüne gitmektedirler. Siirt’teki iş yerlerini, imalathaneleri ve esnafları büyük ölçüde etkileyen bu duruma Valiliğin müdahale etmesini istiyoruz!” diyen esnaflarımız, bu konuda örnekler vererek, haklılıklarını dile getirmektedirler.

Resmi kurum ve kuruluşların alımlarını mümkün mertebe bulundukları illerden temin etmeleri yasal açıdan olmazsa bile teamüller gereği zorunludur. Resmi Kurum ve kuruluşların, bulundukları illerin esnafları tabiri caizse (SİNEK AVLARKEN) başka illerden alışveriş yapmaları en azından etik değildir. İta amirleri, önlerine gelen tahakkukları incelerken, başka illerden yapılan satın almalar konusunda hassas davranmalı ve (Niçin Siirt’ten almadınız da, başka bir ilden veya Devlet Malzeme Ofisinden aldınız!) sorusunu yöneterek, mantıklı bir cevap aramaları gerekir! Hem, Devlet Malzeme Ofisinden yapılan alımların da öyle zannedildiği gibi pek masumane olmadığı ve işin içinde işler olduğu iddiaları var!

Siirtli esnafların şikâyetçi oldukları konulardan biri de MANTAR GİBİ BİTEN AVM’LER ve SÜPER MARKETLERDİR! AVM’lerin kuruluşlarıyla ilgili yasalara uyulmadığı ve gelişigüzel bir şekilde açılan bu gibi tesislerin, esnafın durumunu bir hayli etkilediği vurgulanmaktadır.

Evet, Siirtli esnaflar çok zor durumdayken, AVM’lere açış ruhsatı verilmesinde gereken usul ve yasaların tatbik edilmemesi yanında her ne sebeple olursa olsun, bütün resmi kurum ve kuruluşların ihtiyaçlarını öncelikle Siirt’teki esnaflardan yapmaları gerektiğini anımsatarak, bu konuda yetkililerin dikkatlerini çekiyoruz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER