Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

SİİRT EVLİYALARI (9) ŞEYH SÜLEYMAN EL HALİDİ

Şeyh Süleyman Hazretlerinin, Halid bin Velid Hazretlerinin soyundan geldiği ve İslâm dinini yaymak için Anadolu’ya gelen büyüklerden bir zat olduğu belirtilir. Türbesi, Şehrin Doğusundaki tepe üzerinde bulunan ve adının verildiği Ulus mahallesindeki ŞEYH SÜLEYMAN MEZARLIĞINDADIR. Bir rivayete göre Tillo’da medfun Şeyh Hamza el Kebir’in kardeşidir.

Aynı mezarlıkta metfun büyükler arasında MOLLA HALİL EL SİİRDİ EL MEŞHUR HAZRETLERİ DE bulunmaktadır. Yine aynı mezarlıkta Şeyh El Hattab Hazretlerinin, mürşit-i kamil çocuklarından Şeyh Kadri Kardeş ve Şeyh Müşerref Özcan da metfundurlar.

Şeyh Süleyman Hazretlerinin kasideleri olduğu belirtilmekteyse de, bunları bilenlerin çoktan Rahmet-i Rahmana kavuştukları, yazılı bir şekilde bulunmadıkları için kayboldukları belirtilmektedir.

YÜCE RABBİMİZİN RAHMETİ ÜZERLERİNE OLSUN.

ŞEYH ET TÜRKİ

Siirt İl Merkezinin doğusunda, kendi adı ile anılan tepede metfundur. Zilhicce’nin 9. günü (Kurban Bayramının arife günü) Siirtli Hacı aileleri tarafından ziyaret edilerek, bu tepede eğlenceler düzenlenir ve Şehrimize özel bir tatlı türü olan ASİDE ile ekmek dağıtılırdı. Bir rivayete göre Şeyh Musa’nın talebesidir.

Geçmiş dönemlerde Şehrimizde yaşayanlar genelde Arapça (Siirtçe) konuşurlardı. Şeyh Et Türki’nin lâkabından anlaşılacağı üzere, aslen Siirtli olmayıp, Batı Anadolu yörelerinden Şehrimize gelip, yerleşmiştir. Bunun için de (ŞEYH ET TÜRKİ=TÜRK ŞEYHİ) lâkabıyla anılmıştır.

YÜCE ALLAH’IN RAHMETİ ÜZERİNE OLSUN.

ŞEYH EBULVEFA

Doğum ve vefat tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Miladi 1040-1119 tarihleri arasında yaşadığı tahmin edilen Ebü’l Vefa Hazretlerinin asıl adı Muhammed Bin Akil’dir. Abdülkadir Geylani Hazretleri zamanında yaşamış olduğu ve Şeyh Memduh Şembeği’den tarikat aldığı rivayet edilir. Ebü’l Vefa Veli olmadan önce yol kesermiş, Şeyh Şembeği “Tövbe etsin” diye haber göndermesinden sonra yağma ettiği malları ve hayvanları sahiplerine geri vermiş ve tövbe etmiştir. Ondan sonra Allah yolundan bir adım ayrılmaz.

Şehrin girişinde Vali Konağının karşısındaki bir arsada etrafı lahit benzeri bir taşla benzeri çevrili, üstü açık bir türbede metfundur. Sonradan türbenin bulunduğu arsada adına izafeten ŞEYH EBUL VEFA CAMİİ kurulmuştur.

Şehrimizin ananelerinden olan ŞIHERLERİN bazıları bu zatın türbesinin etrafında yapılırdı. Özellikle Perşembe günleri öğle saatlerinden akşam saatlerine kadar, türbenin etrafı kadınlarla, genç kızlarla ve çocuklarla dolup taşardı.

Bundan 50-60 yıl öncesine kadar  dallarıyla türbenin üzerini kaplayan 600-700 yıllık ulu bir ağaç olduğu belirtilir. Çam ağacı cinsinden yabani bir ağaçtı. Sonra, kolları öylesine gelişmiş ki, gövdesi, koca kollarını taşıyamayarak kırılmış.

Şeyh Ebul Vefa Türbesi, maalesef günümüzde ufak çapta bir park konumuna getirilmiş ve yanında “ŞEYH EBUL VEFA CAMİİ” kurulmuşsa da, Türbenin, adeta vatandaşların ziyaretine kapanmış olması dikkatleri çekmektedir.

Bir zamanlar, yüzlerce insanlarımızın ziyaret ettiği Şeyh Ebul Vefa Türbesi, halkın ziyaretlerinden tecrit edilmiş gibi.

YÜCE ALLAH’IN RAHMETİ ÜZERİNE OLSUN.

(DEVAM EDECEK)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER