Siirt, Filistin konusunda güzelliğini bir kez daha gösterdi.
Her yaştan binlerce insan caddelere ve 15 Temmuz Demokrasi Meydanına sığmadı.
Çocuklar vardı, gençler vardı, yetişkinler ve eli bastonlu yaşlılar vardı.
Genç kozlar vardı, orada ölen bebekler kendi çocuklarıymış gibi gözyaşı döken anneler vardı.
Yüreklerden dudaklara ve oradan göğe yükselen dualar ve beddualar birbirine karıştı.
Dualar Filistinlilere destek için, beddualar da İsrail’in yaptığı zulmün karşılığını bulması için yapıldı.
Siirt’e ve Siirtlilere yakışan bir vakar ve demokrasi kuralları içerisinde bu insanlık dramından duydukları öfkeyi dile getirerek bütün devletlere seslenip; arşı Alaya ulaşan bu zulmün durdurulmasını istediler.
Günlerden beri evlerde işyerlerinde devam edegelen dua ve beddualar burada binlerin dudaklarından doruğa yükseldi.
Daha doğrusu insan olduklarını hatırlatmaya ve iki yüzlülüklerini yüzlerine vurmaya çalıştılar.
Özetle Siirt, her yaştan ve her kesimden insanı ile güzel bir tablo oluşturdu.
Bu konuda ki duyarlılığımızın bundan sonra artarak devam edeceğine inanıyorum. Çünkü Filistinlilerin daha çok duaya, aynı şekilde İsrail ise daha çok bedduayı hak ediyor.
Bu güzel tablo gençlik yıllarımda, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı sırasında düzenlenen mitingi hatırlattı.
O gün de her yaştan binlerce Siirtli ellerinde Türk bayrakları ile o zamanlar Öğretmen evinin yanında ki bir bina da hizmet veren Askerlik Şubesinin önüne seller gibi alıp gönüllü olarak vatani görevini bir kez daha yapmak istediklerini haykırmışlardı.
