Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri izleyen haklarımızı saygıyla selamlıyorum.
Eğitim, bir toplumun gelişmişlik düzeyinin aynasıdır. Ancak ne yazık ki bu iktidarın yıllardır oradan oraya savurduğu eğitim sistemi yüzünden ülkemizde bu aynaya her baktığımızda karşımıza özensizlik, çarpıklık ve ihmalkârlık çıkıyor.
Okulların fiziki koşullarından müfredatın niteliğine, öğretmenlerin haklarından öğrencilerin sağlığına kadar birçok alanda büyük eksiklikler var.
Eğitimde fırsat eşitliği vaatleri verilirken, gelir durumuna göre ayrışan okullar, kaliteli eğitimi bir ayrıcalığa dönüştürüyor. Plansız ve sık değişen politikalar ise öğrencileri bir deneme tahtasına çeviriyor. Çünkü iyi bir eğitim, bireysel ya da siyasi değil, toplumsal bir meseledir.
İktidar, eğitimin sadece müfredattan ibaret olmadığını görmek zorunda. Çocukların güvenliğini sağlamayan bir sistem, eğitim değil ihmaldir. Ancak yetkililer, bu sorumluluğu taşımak yerine suçu başka yerlere atmayı tercih ediyor. Çocuğunu okuldan almak için bir saat öncesinden okulların kapısında bekleyen ailelerin temel kaygısı, güvenliktir, çocuğumun başına bir iş gelir mi kaygısıdır.
Eğitim sadece ders kitaplarından ibaret değildir. Ancak ülkemizde, özellikle dar gelirli ailelerin çocukları için beslenme sorunu her geçen gün daha da derinleşiyor. Bugün milyonlarca öğrenci, yetersiz beslenme nedeniyle düşük enerji, odaklanma eksikliği ve gelişim bozuklukları ile mücadele ediyor.
Peki, iktidar bu konuda ne yapıyor? Hiçbir şey! Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır bu soruna kalıcı bir çözüm getirmek yerine göz ardı etmeyi tercih ediyor. Ücretsiz okul yemeği programları geliştirmek yerine, bu konuyu gündeme getirenleri susturmaya çalışıyorlar.
Peki ya dar gelirli aileler? Artan enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle birçok aile, çocuklarına yeterli ve sağlıklı gıda sunamıyor. Eğitim eşitliği diyerek övünen iktidar, çocukları en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakıyor.
Ücretsiz ve sağlıklı okul yemekleri sunmak bir lütuf değil, bir mecburiyettir! Ancak iktidar, çocukların sağlığını ve eğitimini değil, başka öncelikleri gözetiyor. Tasarrufu çocukların öğünlerinden değil, lüks harcamalarından yapsalar, bu sorun çoktan çözülürdü!
Okullardaki güvenlik ve beslenme sorunlarının ivedilikle çözülmesi, çocukların sağlıklı, güvenli ve eşit bir eğitim ortamında yetişmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bu konuda tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde çalışması, denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve gerekli bütçe kaynaklarının sağlanması şarttır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.