Bugün (ne yazayım) diye düşünürken, ekonomik zorluklar içinde kıvranan okuyucularımızı az da olsa tebessüm ettirmek için geçmiş dönemin Siirt’ine ait ağa-maraba ilişkilerini dillendiren birkaç anekdotu anımsatmak istedim.
İşte anekdotlarımız:
Adı (KEŞMER)e çıkmış biri (KEŞMER SİİRT ARAPÇASI BİR KELİME OLUP ‘SOYTARI’ anlamında kullanılır) çıkmış yoldan geçerken, zamanın ağası görerek çağırmış:
-Ulan KEŞMER (SOYTARI) sabah sabah böyle nereye? diye takılmış.
Ağanın kendisine takılmasından dolayı son derece sevinen ve bunu iltifat kabul eden adam eve döndüğünde, ev halkını toplayarak:
-Bilin bakalım bugün ne oldu? Koskoca Ağa bana “Ulan KEŞMER ‘SOYTARI’ nereye gidiyorsun” diye iltifat etti. Artık, kıymetimi bilin.
***
Lakabı (DİNO) olan biri (‘DİNO’ SİİRT ARAPÇASINDA ‘DELİ’ ANLAMINDA KULLANILIR) yoldan geçerken, zamanın ağasıyla karşılaşmış. Ağa, KENDİSİNE (MERHABA DİNO) diye seslenmiş.
Evine dönen (DİNO) aile halkına:
-Ağanın selamı karşılıksız kalmaz. İyisi mi O’na ahıldan bir koç alıp hediye götürelim demiş ve ahıldaki en besili koçu alarak, ağaya hediye olarak götürmüş.
***
Ağanın biri, evinde hizmetçilik yapan bir marabasının karısına göz koymuş. Göz koyduğu kadının kocasını çağırtarak, divanındaki köylülerin ve köy imamının huzurunda:
-Karınla iyi geçinmiyormuşsun. Bunun için onu ÜÇ TALAK ile BOŞAYACAKSIN demiş, Zavallı maraba da çarnaçar divandakilerin huzurunda karısını üç talak ile boşadığını ikrar etmiş.
Ağa, bir iyilik yapıyor havası vererek:
-Karısını boşadığına şahit oldunuz. Boşadığı kadını biçare bırakacak değilim. İDDETİ dolar dolmaz, nikahıma alacağım. İmam efendi de o zaman nikahımızı kıyacak demiş.
***
Siirt’te köylülere çok zulmeden bir ağa varmış. Bu ağa, hastalanıp da öleceğini hissedince, köylülere son bir oyun oynamış. Marabalarını etrafına toplayan ağa, sözde yaptığı zulümlerden çok pişman olduğunu belirterek, helallik istemiş. Bununla da yetinmeyerek, son bir istekte bulunup:
-Ben ölünce, ibret-i âlem için cesedimi, bir hafta süreyle köyün girişindeki ağaca asın, gelenler-gidenler görsünler de ibret alsınlar. Zalimlerin de bir gün ölecekleri anlaşılsın! demiş.
Ailesinin de muvafakat göstermesi üzerine ölen ağanın cesedi vasiyet ettiği gibi bir hafta süreyle köyün girişindeki ağaca idam mahkûmları gibi asılmış.
Amacı köylülere son bir darbe vurmak olan ağa, meğer öleceğinden 2-3 gün önce o zamanın güvenlik birimine bir mektup göndererek, köylüleri tarafından tehdit edildiğini, öldürülmekten korktuğunu belirterek, tedbir alınmasını istemiş. O günün şartlarında köye gidip gelmek ancak yürümekle gerçekleştirildiği için güvenlik güçleri köye geldiklerinde, iş olup bitmiş, ağanın cesedi ağaca asılmış. Köye gelen güvenlik güçleri mensupları girişteki tepede bir ağaçta ağanın asılı cesedini görmüşler ve ağayı öldürdükleri gerekçesiyle bütün köylüleri derdest edip, ilçeye götürerek cezaevine koymuşlar.
İşte (ÖLÜSÜ, DİRİSİNDEN BETER AĞA) deyiminin sebebi buymuş!
TAŞLAMA
KIRMIZI KART GÖSTERMİŞ
ÖZGÜR ÖZEL, RECEB’E
BU İKİBİNYİRMİBEŞ
SEÇİMLERE Mİ GEBE
ERDOĞAN’LA, TATLISES
DÜET YAPMIŞ URFA’DA
İBO “ADAY MISINIZ”
DİYE SORMUŞ BU ARA
“HADİ SÖYLE” ŞARKISI
SÖYLETMİŞ ERDOĞAN’I
“ADAYIM ELBET” DEMİŞ
UNUTULMAZ BU ANI
İBO ADAY OLMUŞTU
BİR ARA AKP’DEN
LİSTEYE ALINMADI
ŞİMDİ SORALIM (NEDEN)
İBO’YU ADAY YAPIN
O DA MECLİSE GİRSİN
TATLI TEĞANNİSİYLE
SESİ OLUR MECLİSİN